Pınar Turan

Sözcü

Üç Günlük Kaçamak

Bazen kısa bir seyahat, insanın zihninde çok daha uzun bir yolculuk gibi iz bırakır. Sakinliğiyle büyüleyen Padova, kalabalığıyla zorlayan Venedik… İtalya'nın bu iki şehri hem birbirine yakın hem de birbirinden çok farklı. Padova'da sakin, derinlikli bir kültür yolculuğu yaşarken, Venedik'te kalabalığın arasında zaman zaman nefes almakta zorlandım.

Meşruiyetle Taçlandırılmış Güç

Tarih, eskilerin hikâyeleriyle oyalanmak için değil, ibret almak için vardır. Ne var ki tarihe baktığımızda hayatın hiçbir zaman adil olmadığını görürüz. Güç, daima teraziyi kendi lehine çevirmiş, haklı olan çoğu zaman kayda bile geçmemiştir. Her dönemde haksızlığa uğrayan insanlar, kaybettikleri bir makamı ya da ellerinden alınan bir hakkı geri al

Evlilik güncellenmesi gereken bir kurum mu

Evlilik, tarih boyunca romantik olmaktan çok uzak, daha çok sosyal, ekonomik ve politik nedenlerle şekillenmiş bir kurumdu. Hem bireylerin hem de toplumların en temel kurumlarından biri oldu. İlkçağlardan bugüne kadar farklı biçimlerde yorumlanan bu birliktelik, sadece iki kişinin değil, ailelerin, toplulukların ve hatta devletlerin düzenini belirl

Emeğin önüne soyadı konursa

Nepotizm, basitçe "torpil" demektir. Örneğin, diyelim ki bir iş ilanı var. Normalde herkes başvurup sınava girip yeteneğine göre seçilmesi gerekiyor. Ama o işin patronu, kendi yeğenini ya da arkadaşının çocuğunu seçiyor. Yani hak eden yerine, tanıdığı birini kayırıyor. İşte bu nepotizm oluyor. Kısacası nepotizm, hakkıyla değil de akrabalık veya tan

Çoğunluk aptal mı

İnsanın bazen kendi kendine soruyor "Çoğunluk aptal mı" diye. Tabii bu soruyu soran kendini o çoğunluktan ayrı tutuyor. Yapılan araştırmalara göre toplumların büyük kısmı ortalama zekâya sahip. Öyleyse insanlar neden aptalmış gibi davranıyor Asıl sorun zekâ değil. Asıl mesele, insanların düşünmeyi reddetmeleri. Bu aslında evrimsel bir miras. Atalar

Sessiz Çöküş

Türkiye'nin kırsal alanları bir süredir sessiz bir çöküş yaşıyor. Tarım ve hayvancılığa dayalı üretim, yanlış politikalar, artan maliyetler ve yetersiz destekler nedeniyle ayakta kalamıyor. Çiftçi için üretmek artık bir kazanç değil, yük haline gelmiş durumda. Bu yüzden gençlerin köyde kalması neredeyse imkânsız hale geldi. Daha iyi bir yaşam hayal

Elem ve öfke

Her gün yeni bir kadın cinayeti haberiyle uyanıyoruz. Kimisi sokak ortasında, kimisi evinde, kimisi iş çıkışında… Artık kadınların ölümü o kadar sıradanlaştı ki haber bültenlerinde trafik kazaları gibi arka arkaya veriliyor. Oysa her biri yok edilen bir hayat, susturulan bir ses, yasa boğulan bir aile demek. Bununla da kalmıyor, bu cinayetlerin ard

Vahşetin resmi takvimi "Av Mevsimi"

İnsanlığın uygarlık diye övündüğü şey, aslında diğer canlıların acısı üzerine kurulu. Kafeslerde doğup ömrünü birkaç karışlık alanda tamamlayan tavuklar… Vücudu hareket etmesin diye sıkış tıkış besi çiftliklerine doldurulan büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar… İnsanın verimlilik dediği şey, sayısız canlının yaşamını esaret altında, acı içinde sürdürüp s

Yeni Çağın Sahte İnanç Sistemleri

Alman kökenli psikanalist, sosyal psikolog ve filozof Erich Fromm der ki: İnsanlar özgürlük istermiş gibi görünür ama özgürlük, yalnızlığı ve belirsizliği de beraberinde getirir. Bu yüzden çoğu insan, özgürlükten kaçarak neyi nasıl yapacağını söyleyen otoritelere, ideolojilere ve gruplara sığınır. Nietzsche'ye göre ise, her insanın içinde bir irade

Şiddet Her Yerde

Türkiye'de birçok insan, sabah neyle uyanacağını, akşam neyle doyacağını bilemez hâlde yaşıyor. Her sabah kahvemizi yudumlamadan önce, kim öldürülmüş, kaç genç sokak ortasında bıçak darbeleriyle can vermiş, kaç anne öz evladının eliyle hayattan koparılmış, kaç köpek eziyetle katledilmiş, nerede yangın çıkmış, hangi orman kül olmuş diye bakarak güne