Osman ZENGİN

Yeni Asya

Bursa'da Nurun bayramı

Takriben on sene evvel, Almanya'daki arkadaşlarımızın vakî davetleri üzerine, Avrupa Nur cemaatinin tertib ettiği "Üstadı yâd etme" programlarına iştirak etmiştim.Ondan sonra da hemen hemen her sene iştirak etmeye çalıştım. İşte, orada, Avrupa'daki bütün Nur talebeleri, Almanya'da buluşup programı icra ediyordu. Bu programın ismi de, onların lisânı

Üstad: Bursa'ya selâm ediyorum - Bediüzzaman Mevlidine bekliyoruz

Malûmunuz, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin vefatından sonra, başta Peygamberimiz (asm) olmak üzere, diğer Peygamberler (aleyhimüsselâm), Üstadımız ve diğer mübarek zatlar, vefat eden nur talebeleri ve ehl-i imanın mevtaları olmak üzere mevlidler okunması âdet olmuştu.Ama tabii, bu mevlidlerin esas maksadı şuydu: "Müfritane irtibat sevdalısı, m

Nisan kapıdan baktırdı

Hani, "Mart kapıdan baktırır, kazma kürek (sapı) yaktırır" Sözü var ya Mart aylarında, ekseriyetle bunu müşahede ederiz. Ama şimdi, Nisan ayında da bunu müşahede edince, ona teşbihen, bu başlığı kullandık.Birçok kişi, Mart ayının, bahar ayı olmasından dolayı, havaların ısınacağını zanneder, ama çoğu zaman aldanır. Güneş yüzünü göstermeye başlasa da

"Risale-i Nur Talebesi misiniz" "Değilim."

Bursa'nın bir camisinde, bir cenaze merasimi vardı. Namazdan önce, hocalar Kur'ân okuyordu. Ben, ön safta idim.Kur'ân kıraatı bitip, namaza geçilince, hocalardan biri benim yanıma geldi, yan yana namaz kıldık. Farz bitip sağa-sola selâm verdikten sonra, tabiî ben, Nur talebelerinin şiarı olan "salâtün tüncina" duasını yaptım. Baktım, o hoca da yapı

"Risaleleri ne yaptınız öyle"

Süfyan ve süfyanizm, din-i mübin-i İslâmı yok etme projelerini tatbike koymuşlardı.Sloganları da; "Din öldürülecek!" idi. Buna karşı, 1. Dünya Harbi gazisi, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri kahramanca, gür sesiyle, "Kur'ân'ın sönmez ve söndürülemez bir güneş olduğunu dünyaya ilân edeceğim" demiş ve tek başına o oyunları bozmuştu. Allah'ın izniyle,

Risale-i Nur tefsirli Kur'ân meali

Yakın zamanda idrak ettiğmiz Ramazan ayının bir hususiyeti de, bu ayda inzâl olmasından dolayı, "Kur'ân ayı" ünvanını almasıdır.Kur'ân, bizim her şeyimizdir. Ve Müslümanlar, çocuklarına küçük yaşlarda Kur'ân öğretir veya öğrenmesine çalışır. Benim, Kur'ân'la alâkalı maceram acâibtir. Ben, beş kardeşin ikincisiyim. Rahmetli babam, diğer kardeşlerim

Zübeyir'imi dünyalara değişmem!

Birçoğumuzun bildiği gibi, bu sözler, Kur'ân'ın, bu zamandaki en büyük müfessiri, 1. Dünya Harbi gazisi, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerine aittir.Nasıl değişsin ki, değişebilir mi Değişmez tabiî... Çünkü o, Üstadının meslek ve meşrebinin harfi harfine tâkib ve tatbikçisi idi. Üstad onu, bu sözünün yanında daha başka "taş kafa, vs." gibi acaib söz

Bana bağlanmayın, kitaba bağlanın!

Bugün, asrımızın, en büyük Kur'ân müfessiri, Birinci Dünya Harbi gazisi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin vefatının 65. senesi. O, çok değişik bir şahsiyetti.Birçoğu ile kan bağı olan, geçmiş asırlardaki İslâm âlimlerinden farklı fikirleri vardı. Meselâ; geçmiş asırların âlimleri kitaplarında: "Ey oğul! Ey kârî!" gibi kelimelerle, karşıdakine hi

Talebelere iftar veren kuruluşlara teşekkürler

Ramazan-ı mübarek, başladığı gibi, hızla, sona doğru gidiyor. Zaten, ayette de denilmiyor mu "Bunlar sayılı günlerdir" diye. Her sayılı şeyin geçmesi çabuktur.İşte bu Ramazan sevinçlerinden bir tanesi de, "iftar sevinci"dir. Peygamber (asm) ne buyuruyor " Oruçlunun, iki sevinci vardır. Biri, iftar sevinci, biri de, Rabbine kavuştuğu andaki sevinci.

Mehmet Erdoğan Hoca

Son zamanlarda, Bursa'mızdan, kadîm nur talebeleri, âhiret âlemine urûc etmeye başladı. Bir gün önce Mikâil Yaprak kardeşimiz vefat etmiş, bugün (18 Mart 2025) onu defnedip, eve dönmüştük ki, Mehmed Erdoğan'ın vefat haberi geldi. Hafızam, yine eskilere gitti.70'li senelerin ortasında, Ankara Yeni Asya'nın, Kızılay'daki bürosuna gitmiştim. Büro şefi