"Tanrı gibi görünüyormuş her yerde" (hâşâ)

Geçen sene, başta genç kardeşlerimizin ısrar ve arzularıyla başlayıp, devam edemediğimiz Risale-i Nurlarla müşerref olma serencamımızı anlatacağım inşaallah da şimdi ,başlıkla alâkalı kısma temas edeyim.

İşte o gün Risale-i Nurlarla müşerref olduktan sonra, hemen Kocatepe Ada Apartmanındaki dershanemize yakın Mimar Kemal Ortaokulunda okuyan teyzemin oğlunu dershaneye götürmek için okullarına, böyle Kasım ayının (1970) bir Cumartesi günü gittim. (O zamanlar Cumartesi günleri, devlet daireleri ve okullar yarım gün çalışırdı.) Daha paydosa vakit vardı. Ben de, böyle biraz mütecessis olduğumdan, koridorda gezinirken okulun duvar gazetesi gözüme ilişti. Okurken bir baktım "Tanrı gibi görülüyor her yerde"-hâşâ-diye bir mısra gördüm. Kanım dondu. 10 Kasım olduğu için M. Kemal'e, bir Kemalistin yazdığı şiirmiş bu.

Hemen orada hademeyi buldum. Daha 17 yaş içinde bir gencim. "Müdürün odası nerede" dedim. Şöyle yüzüme bir baktı. "N'apacan" dedi. "Lâzım" dedim. "Müdür yok, ama muavin var!" dedi ve neticede odasına gittim.

Beni şöyle yukarıdan aşağı bir süzerek;

"Buyur, ne vardı" dedi. "Şu duvar gazetesinde, böyle bir şey yazıyor" dedim. "Olmaz öyle şey, yanlış görmüşsündür" dedi ve ekledi "Gel beraber bakalım!" dedi. Gittik, okudu, şaşırdı, ama mevzu yumuşak karın olduğu için bir şey söyleyemedi. Odasına döndük. "Haaa... Bu koridorlardaki paltolar çalınıyordu. O sen miydin yoksa, dur polis çağırayım" dedi. Ayaktaydım, oturdum "ağır!" dedim. Ve "Ayıp ya! Müftünün keçisi çalınır, bazı gazeteler 'Müftü keçi çaldı' diye yazarlar. Sizinki de ona benziyor" dedim. Baktı ki olmuyor. "Haydi git, daha da buraya gelme!" dedi. ıktım, yolda giderken, şöyle bir düşündüm ve tebessüm ettim. Hadise, üç "Kemal" üzerinden cerayen etmişti. Okul, "Mimar Kemal," şair, teyzemin oğlunun ismi "Kemal" kendisine şiir bozuntusu yazılan "M. Kemal"