Osman Gençer

Haberturk

Deprem fırsatçıları sahnede

Neremiz doğru ki, deprem tartışmalarımız, depreme yönelik davranışlarımız doğru olsun. Olmuyor tabii ki de.. Dertlerimiz, skandallarımız, yolsuzluklarımız, ihmallerimiz, sorumsuzluklarımız, pişkinliklerimiz yetmiyormuş gibi, şimdi de başımıza, "jeofizik yöntemlerle binaların dayanımlarını belirleyeceğini" iddia eden fırsatçılar ve sözde bilim insan

Her şey baştan aşağı değişmeli

Kahramanmaraş merkezli depremlerde bu kadar çok can kaybı ve bu kadar fazla yıkımın olmasının altında pek çok ihmal, sorumsuzluk, liyakatsizlik, yetersizlik ve hatalı koordinasyonun olduğunu artık herkes söylüyor. Bilim insanları ve uzman kurumlar bunların neler olduğunu her gün tek tek sayıyorlar. Bilim insanlarının, uzman kurumların tüm uyarıları

Asıl şimdi siyaset zamanı

Büyük toplumsal olaylarda ve afetlerde iktidar ve egemenler bir taraftan halkı teskin etmeye çalışırken, öbür taraftan "Şimdi siyasetin sırası değil" çağrısı yaparlar. Bu çağrının peşinden de hemen vicdan, sağduyu, ahlak gibi erdemleri gündeme eklerler ki, toplumun sesini yükseltmemesini, ihmalleri, aksaklıkları, sorunları, öfkeyi, acıyı ve derin s

Depremzedeyle uğraşmayın

Biliyorsunuz, 30 Ekim 2020 tarihinde Seferihisar açıklarında gerçekleşen deprem sebebiyle yıkılan binalarda 117 insanımız hayatını kaybetti ve pek çok bina hasar aldı. Yaşanan bu vahim depremde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre, İzmir il sınırları içerisinde 79 bin 272 adet bağımsız bölüm ağır, orta ve az düzeyde hasar gördü. Yıkılan ve

Trabzon pankartı

Geçtiğimiz cumartesi gecesi Trabzonspor-Fenerbahçe maçını izlemeye hazırlanırken, başlama düdüğü öncesi, tribünde büyükçe bir pankart açılmaya başladı. Pankartı hazırlayanlar ve açanlar, Trabzonspor'un maraton tribünü dedikleri bölümdeki taraftarlarıydı. Üzerinde de şunlar yazıyordu: "Trabzon, Fatih'in fethettiği, Yavuz'un yönettiği, Kanuni'nin doğ

Gençlere güvenilir mi

Vallahi biz de bayağı bir yılı geride bıraktık artık. Baksanıza, hemen hemen her kurumun kuruluşunu hatırlıyorum. Bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi bilemem, ama gerçek öyle. Mesela EGİAD.. Yani Ege Genç İş İnsanları Derneği.. 32 yıllık geçmişe sahip, 1990'da kuruldu. Açılışını, yola çıkışını dün gibi anımsıyorum. Aradan uzun uzun seneler geçti. Ve

Yeni kabusumuz: Derinsahte

Ünlü oyuncu Bruce Willis, geçtiğimiz günlerde önemli bir bilgilendirme yapmıştı. Konuşma, anlama, okuma ve yazma yeteneklerini etkileyen "afazi" hastalığına yakalandığını ve oyunculuğu bıraktığını duyurmuştu. Bu açıklamanın hemen peşinden, Willis'in yüzünün haklarını bir "deepfake" şirketi olan Deepcake'e sattığı haberleri çıkmıştı. Willis'in sözcü

Yeni bir salgın başlıyor

Doktor arkadaşlarım son günlerde hep aynı şeyi söylüyorlar. Hastanelere grip şikayetiyle başvuranların sayısı giderek artıyormuş. Toplumu ciddi anlamda etkileyen bir salgınla karşı karşıya imişiz. Bu grip yatağa düşürmüyormuş ama insana gününü de zindan ediyormuş. Ateş, halsizlik, boğaz ve eklem ağrısı gibi sorunlara yol açıyormuş. Tam bu tür konu

İzmir denince aklınıza ne gelir

Sanırım pek çok şey.. Bunların öncüleri Atatürkçülük, özgürlük, rahatlık, çağdaşlık, gevrek, boyoz, kumru, Kordon, çiğdem, güzel kızlar, körfez, balık ve rakıdır herhalde. Genel yayılım böyledir ve hepsi de doğrudur. Ancak.. Tüm bu yukarıda sayılan şöhretlerinin yanına, son yıllarda İzmir'in ünlülerine bir yenisi daha eklendi: - Gelinlik.. Evet, bi

Kim milletvekili olmalı

Biliyorsunuz, milletvekili olarak seçilerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Türk Halkı'nı temsilen yasa yapma yetkisine sahip olabilmenin belirli koşulları var. Bu koşullar Anayasa'nın 76. Maddesi ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu ile düzenlenmiş durumda. Mevcut ortamda, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının milletvekili seçilebilmesi için