Ülke gündemi her geçen gün daha da ağırlaşıyor, daha da kötüleşiyor.
Siyasi gerginlikler, ekonomik kriz, yüksek enflasyon baskısı, iflaslar, işsizlik gibi dev sorunlarımız yetmezmiş gibi, başımıza şimdi de çocuk katiller ve çocuk çeteleri problemi çıktı.
Sadece son 10 günde olanlara bakın..
★★★
16 yaşında bir saldırgan, İzmir Balçova'da karakola dalıp, elindeki pompalı tüfekle bir emniyet müdürü ile bir polis memurumuzu hayattan kopardı.
İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Kampüsü'nde sabıka kaydı kabarık 20 yaşında biri, 15 yaşında bir kız çocuğunu silahla vurarak öldürdü.
Mersin'de yine 19 yaşında biri, 16 yaşındaki bir kız çocuğunu silahla vurarak katletti.
Keza, tüm Türkiye'nin gündeminde olan Mattia Ahmet Minguzzi davası ve kardeşini korumaya çalışırken öldürülen Hakan Çakır davasında da durum budur.
★★★
Örnekleri çoğaltmak da mümkün, çünkü her gün benzer bir kaç olay birden yaşıyoruz.
İşin en can sıkan tarafı ise, yaşı kadar sabıkası olan bu suç makinelerinin "genç" adı altında suçlarının hafifletilmesine ve ceza indirimi uygulanmasına gidilmesi oluyor.
Genç katiller, yasalardaki bazı indirimler yüzünden ne yazık ki hak ettikleri cezaları almıyorlar.
★★★
Son zamanlarda sıkça görüyorum ki, Zafer Partisi Gençlik Kolları, bu konuyu özellikle takip ediyor ve her fırsatta da gündeme taşıyor.
Bu tür toplumsal meselelere diğer partilerden daha duyarlılar, daha ilgililer.
Katillerin yaşlarının değil, işledikleri suçların konuşulması gerektiğini savunuyorlar.
Toplum içerisinde elini kolunu sallayarak dolaşan bu kişiler hakkında
gerekli yaptırımların en sert haliyle uygulanmasını, cezaların caydırıcı hale getirilmesini ve sokaklara yeniden güvenliğin hakim olmasını istiyorlar.
★★★
Sıkça böyle açıklamalarda bulunan bu gençleri tanımam etmem.
Partileriyle de gazetecilik boyutu dışında bir bağım yok.
Ancak, toplumsal sorunlar karşısındaki güçlü çıkışlarını, ülke gündeminin kanayan problemlerine yaklaşımlarını ve takipçiliklerini beğeniyorum.