Ömer Faruk Özaydın

Yeni Asya

"Şeyhülislâm seçmiyoruz ki!"

Türkiye tarihi siyasî çalkantılarla geçti; Osmanlı, Cumhuriyet dönemi, isyanlar, tek parti istibdadı ve nihayet demokratlar.DP iktidara gelmesiyle yeni bir dönem başlamış, millet söz sahibi olmuştu. Ancak bu defa da darbeler dönemi başlamış, Demokratların içinden MHP, MNP gibi milliyetçi, dinci gruplar çıkınca toplum sağcı solcu diye iki kampa ayrı

Bediüzzaman'ı demokratça anlamak..

"Beni, skolastik bataklığı içinde saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar. Ben, bütün müsbet ilimlerle, asr-ı hazır fen ve felsefesiyle meşgul oldum." 1Ulema, Bediüzzaman için fatînü'l-asır ve müdhiş bir fart-ı zekâya mâlik bulunduğunu ifade ederler. Evet gerçekten onun ilmine, zekasına ve ferasetine yetişen çıkmadığını ihlâslı bütün alimler tas

AKP'nin son çırpınışları

Zaafı gösteren tekebbürün ile, aczi gösteren gururun ile, riyayı ve zilleti gösteren tasannuun (yapmacık) ile kendini halka mudhike (gülünç) yaptın" 1Epey zamandır kayıplarda olan hükûmet, icraatsızlığını (çıkmayan gaz, çöken kavşak ve patlayan yollarla) gösterişli açılışlarda perdeliyor; yangın, sel ve depremlerde acziyetinden ortalarda gözükmüyor

Türkiye renkleri kazandı

Epey zamandır bölünen ve derin fay hatlarıyla yarılan Türkiyem, Millet İttifakı'yla kararını verdi; bütün renkleri kucaklayarak etnik ve mezhepsel kimliklere takılmadan bir adayda anlaştı.Türkiye nefesini tutmuş, "masa dağıldı, dağılmadı" gerginliği içinde, nihayet ittifakın adayı ortak bir kararla açıklandı: Kemal Kılıçdaroğlu... Ve Türkiye rahat

İnsanı yaşatmadınız ki devlet yaşasın!

Devlet; "toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır." (şahs-ı manevî)Toplum nezdinde ise; görünmez, ancak insanı kucaklayan bir baba olarak telakki edilir. Osmanlı'nın kuruluşu ki, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" felsefesinde, Sudan'daki kuşları, Belgrad ormanlarındak

Benim apartmanlarım var(dı)

İnsanoğlu dünyaya gelir gelmez barınaklar aradı, mağaralara, ağaç kovuklarına sığındı, haymalar, çadırlar yaptı, sonra kerpiçten ahşaptan, taştan katlı evlerSanayi devrimiyle beraber insanlar şehirlere göçünce kalabalık nüfuslara evler yetmez oldu. 19. Asrın sonunda ABD'de başlayan katlı evler Paris, Londra ve İstanbul gibi şehirlere yayıldı. Türki

AKP milletin birliğinden korkuyor!

Memleketi karpuz gibi dilimlere ayırıp toplumu kutuplaştırmak, gerginlik siyasetinden kendine güç devşirmek, iktidarın geçim kaynağı oldu.Bin yıldır dikilen, muhabbet kolonlarıyla örülen uhuvvet binasını, sadmelerle enkaza çevirdi, yıkmaya da devam ediyor. Ancak, büyük felaketler geçirmiş bu necip millet, en zor zamanlarda husumetleri, farklı kimli

Cemaat 1'den büyüktür

Bir davaya inanmış ferdler bir araya gelir ve bir topluluğu teşekkül ettirirler; cemiyet, dernek, STK ve cemaatler gibiOraya üye olan veya intisab eden kişi, önceden oranın usulûnü, tüzüğünü, edebini, kalkma oturma şemailini bilir ve ona göre bağlanır. Bu bir gönül işidir ve iradîdir. Ordu gibi, mektep gibi mecburiyet tahtında değil, fakat disiplin

Nereden bakarsanız "ahmak"ça

Ahmaklık; bir hakaret değil bir tesbittir: Arapça hmk kökenli olup, aklını gerektiği biçimde kullanamayan, zekâsı pek gelişmemiş anlayışsız diye de kullanılır.Birilerine ahmak demek belki kınanabilir, ama adam yaralamış gibi 2 sene 7 ay 15 gün ceza vermek ne demek, hem de siyaset yasağı getirilerek. Dolaysıyla buradan ceza çıkması hukukî değil tama

Sarayın adayı Kılıçdaroğlu mu

AKP, iktidar için doğmuş gibi kaybetmeye tahammülü yok; 7 Haziran'dan beri eriyen oylarına çare bulmak için "cambaza bak" dedirterek sandıkları gasp ediyor.Yükselen her rakibini ya mansıbla yanına çekiyor ya da hapse attırıyor, olmadı kayyumla hem belediyelere çöküyor hem de başkanlarına yargı vesayetiyle siyasî yasak getirtiyor. Doğu'da yüze yakın