Mustafa Kutlu

Yeni Şafak

Tarıma bir rol model

Bu sene bir istatistik yayımlandı. Tarımda çalışanların yaş ortalaması 58-60 imiş.Tarımda çalışan gençlerin oranı ise 5 civarında.Gıda sektörü savunma sanayii kadar önemlidir deniliyor. Bu durumda ülkemizin tarımı S.O.S. veriyor demektir.Çok bilmişler hemen "efendim tarımda nüfusa gerek yok, her işi makinalar yapıyor" diyecektir. Ancak kazın ayağı

Metin Erksan'la ''Medine Müdafaası''

Dergi fikriyatıma ve hissiyatıma uygun idi. O yıllarda Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde okuyordum.Bir yıl sonra dergiyi çıkaran Ezel Erverdi ile Prof. Dr. Orhan Okay'ın (O yıllarda Dr. idi) odasında tanıştım. 57 yıldır ayrılmadık, arkadaşız.Ezel 1969'da Halit Refiğ, ardından Metin Erksan ve Kemal Tahir ile tanışmış. Sinema konusu

Ten yükü

İkinci şiir "Derviş"te mesele anlaşılıyor.Yunus gibi "sen derviş olamazsın" diyor, ancak "Ten yükünün sarhoş tellalı" olabilirsin. Gerçek bir "derviş" olmak istersen "ser"inden vazgeçeceksin. Şair daha ilerideki şiirlerinden birinde de "şeyh"in nasıl olması gerektiğini anlatıyor.Şairin "Açmasını beklediğin çiçek Geçiyor kimse görmüyor" gibi güzel

Tek başına

Kastamonu'nun boşalan köylerinde tek başına kalmış yaşlı erkekleri anlatıyor. Ailesi, çocukları İstanbul'da. Çok ısrar etmişler sen de gel, diye ama o doğup büyüdüğü köyünü bırakamamış.Bu belgesel ülkemiz ve insanımızın yirminci yüzyılda yaşadığı bir büyük dramı dile getiriyor.Asırlardır köylerde tarım toplumunda sürüp gelen hayatın sona ermesi. İn

Kaçıncı bahar

Âhirete inanmayanlar için ölüm kesin bir son, ürkütücü bir âkıbettir.Bu sebeple bu insanlar ölümden bahis açılsın istemezler. Mezarlık kapısına yazılan "Her nefis ölümü tadacaktır" âyetinden korkar, hemen oradan uzaklaşırlar.Günümüzde mezarlıklar şehrin dışına taşındı. Oysa atalarımız ölüleriyle birlikte yaşıyordu. Her caminin, mescidin haziresinde

Dersaadet'in kalbi

İstanbul Üniversitesi'nin temelini oluşturan Dârülfünun, Kütüphâne-i Umumi ve Sahaflar Çarşısı'yla entelektüel hayatı kucaklayan, aydınların devam ettiği Çınaraltı ve Küllük gibi kahvelerle de bambaşka bir cazibe kazanan Beyazıt Meydanı, altın çağını Cumhuriyet devrinin ilk kırk yaşında yaşadı."Yazar "Önsöz"e şu cümle ile başlıyor:"Beyazıt Meydanı

Hayvan aklı

Evcil hayvanların insanlarla dostluğu da bir o kadar zaman önce olmalıdır. Bu dostluk çok uzun zaman sürdü.Daha düne kadar tarlayı sürüyor, tohumu ekiyor, harmanı kaldırıyor, ürünü ambara koyuyor idik.Kimin sayesindeÖküz efendim, öküz.Bu sebeple Veysel Baba şöyle demiştir: "İrençberler hoşça tutun öküzü."Bu hizmetleri at'la, katırla, mandayla, eşek

Çevreciyiz

Çevreci 93.1 İnançlı 91.8 Milliyetçi 85.5 Cumhuriyetçi 82.3 Demokrat 76.8 Ulusalcı 73.5 Atatürkçü 70.9 Dindar 69.7 İslâmcı 66.5 Muhafazakâr 58.7 Sosyal Demokrat 55.4 Kemalistler 35.7 Sağcı 28.3 Solcu 16.2.Bu tabloya bakarak çok yorum yapılabilir. Meselâ "sağcılık" ve "solculuk" artık önemini kaybetmiş. Biz bu yazıda en çok oyu alan "çe

Ramazan, bayram ve Türkiye

Otuz sene önce yayımlanmış bu yazıyı yeniden yayımlamamızın sebebi şudur: Bakalım, o günden bugüne bayramlarda da neler değişmiş.Manzara şöyle çiziliyor: O yıl bayram tatilinin kaç günü kapsayacağı önceden öğrenilmiş, dost meclislerinde gidilecek tatil beldesi hakkında bolca tartışılmış ve sonunda mekân belirlenmiş, hazırlıklar ona göre yapılmış, g

Dua

Dua, itiraf etmektir."İlahî!.. Suçluyum, günahkârım ama pişmanım, beni affet" demektir.Burada muhtemel hatta mutlak cezanın korkusundan çok Cenab-ı Hakk'ın rızasını kaybetmenin ezikliği vardır. Günahtan duaya açılan yolun kapısı samimiyettir.Ve pişmanlık, o gönül yangını, o muhteşem duruş duanın ilk kıvılcımı.Dua inancın yalın hali.Kulun Yaradan'a