Mine G. Kırıkkanat

Cumhuriyet

Yolun tadı, yoldaşın adı

Mikronezya istibdadının Yönyolcu sıfatıyla anılan tüm ileri gelenleri, YHK olağan kurumtayı için çağrıldıkları Betonit Saray'da toplanmıştı. Elbette Ulu Çoban Muktedir Makropiç başkanlığında yapılan kurumtayda, tabiidir ki Yıllık Haraç Komite bütçesi konuşulacak ve ihalelerden alınan haraçlar paylaşılacaktı. Müstebit Makropiç, fırsattan yararlanara

Olmak ya da olmamak...

Gencecik yaşta aramızdan ayrılanların garip biçimde çoğaldığı bugünlerde yaşamın anlamını doğum ve mutlak sonu ölüm üzerinden sorgulamayanvar mıdır Sanmıyorum. Elbette cahil ve aptalları hesaba katmıyorum. Onların harcı değildir ne yaşam ne de ölüm üzerine basmakalıp olmayan düşünce üretmek. Aslında ölümün karşısına yaşamı koymak, bence yanlış. Çün

Bahis av ise gerisi savdır

Makronezya, Mikronezya ve Bitania'nın bekçi teşkilatlarına heyecan ve gerilim egemendi. Makronezya istibdadı tarafından iki yılda bir düzenlenen Av Olimpik başlıyordu. Makron müstebit Valdemir Potin, tabii ki Ezya arşipelindeki tüm adaların yarışmaya katılmasını isterdi ama emperyal üstünlüğüne en içten biat eden iki istibdadın teşkilatlarıyla yeti

İntihal

İlk baskısı 1990 yılında Cep Yayınları'ndan çıkan Sinek Sarayı, benim ilk ve en önemli değil, ama en değerli romanımdır. İmkânsızlıklar içinde bocalarken, umutla umutsuzluk arasında gidip gelen bir ruh haliyle, daha doğrusu can havliyle yazılmıştır. Sinek Sarayı'nı oğlumla birlikte sığındığım abla evinde, en zor durumlarda bile yazabileceğimi kendi

Alçak çok, ahlak yok

Mikronezya'nın kadim inancı Şol dininin yaşlı ve bilge Başpapazı Markus Glandus Kalafatus, bir süredir depresyondaydı. Ömrünü, uzun yıllar önce adaya seçimle çöken Yol Partisi istibdadının yolsuzluk asfaltını döşeyen çakma Yol dini ve sahte tanrısı Ol ile mücadeleye adamıştı. Müstebit Muktedir Makropiç'in Tanrı Ol adına uydurduğu günah ayetlerine a

Son perde (4): Şehadet şerbeti kandır!

12 Eylül 1980'deki Amerikancı asker darbesi, kan gövdeyi götüren ülkeye sözde barış ve huzur getirecekti. 650 bin kişi gözaltına alındı. On binlercesine işkence yapıldı. Cezaevlerinde 171 tutuklu işkenceyle öldürüldü, 47 hükümlü idamla infaz edildi. Peki darbe amacına ulaştı mı Türkiye'ye barış ve huzur geldi miÖzdeki amacına ulaştı: Türkiye'yi ulu

Varan 3: Şahmerdan vuruşları

Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923'ten öteye kulluktan yurttaşlığa yükselttiği halka vermeye çalıştığı ulus bilinci ve eğitimle aşılayabildiği kadar aşıladığı toplumsal ahlak; 1950'lere kadar ordu milli olduğu için dayandı. Ama çoğunluğun bilinçaltında ahlak, din adına uydurulan mübah ve günahlar demekti. Üstten verilen yurttaşlık etik ve erdemlerinin al

Nohut nikâh, bakla kira

Mikronezya'daki Yol Partisi istibdatı, Merkez Pastanesi'ndeki kakao rezervinin derinleşen ekonomik krizi kakao yağı, beyaz çikolata derken kaçak pudra şekeri geliriyle de aşamamıştı. Bedava dağıtılan ucuz uyuşturucu ve cima özgürlüğü aç halkın ayaklanmasını şimdilik önlüyordu.Ama müstebit Ulu Çoban Muktedir Makropiç'in zaptiye raptiye vb. baskısını

Varan 2: Sürekli darbe

Curzio Malaparte'nin darbe teknikleri skalasının ölçü alınarak Türkiye'ye "sürekli darbe" tekniği uygulandığını iddia ediyorum. Coğrafyası bir cennet, yakın tarihi bir cinnet olan bu ülke 65 yılda beş devlet darbesi gördü; iki hükümet darbesi girişimine sahne oldu. 1960, 1971, 1980'deki askeri darbelerden son ikisi Amerikan güdümündeki TSK komutan

Av tavlanır, taban yağlanır

Mikronezya'nın minnoş ve yozdaş gazetecisi, muktedir yalama makinesi Emedur Tampiç, oldum olası kendini beğenmiş ve çapkındı. Sabahları boy aynasında çıplak vücudunu seyreder, hayranlık içinde kalır, "Yaşlıyım, yakışıklıyım, yaparım" tadında yazıcıklar yazarken işsiz kalınca varlığını doğal olarak cimaya adamıştı.Muktedirlerle de muhaliflerle de ar