Son perde (4): Şehadet şerbeti kandır!

12 Eylül 1980'deki Amerikancı asker darbesi, kan gövdeyi götüren ülkeye sözde barış ve huzur getirecekti.

650 bin kişi gözaltına alındı. On binlercesine işkence yapıldı. Cezaevlerinde 171 tutuklu işkenceyle öldürüldü, 47 hükümlü idamla infaz edildi.

Peki darbe amacına ulaştı mı Türkiye'ye barış ve huzur geldi mi

Özdeki amacına ulaştı: Türkiye'yi ulusal ve sol düşünceden arıtıp CİA'sal İslamcı, ülkücü ve türkücü ittifakın kucağına hazırlayan askeri darbe; halkın hem dinsel hem de etnik bölünmesine yarayacaktı.

Kronolojik sıralama, tarihin çizdiği büyük resmi görmemize yarayan haritadır: 1980'den 2000'e kadar Türkiye 83 sivil katliama sahne oldu. Çorum ve Sivas'taki katliamlar doğrudan Alevileri hedef aldı. Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı gibi akademisyen, Çetin Emeç ve Uğur Mumcu gibi gazeteci 22 aydın, suikastta öldürüldüler.

DERİN DEVLETİN PARMAĞI VE KOLU

12 Eylül darbesinde gördüğü mezalim sayesinde güçlenen "ateist" PKK, ilk katliamını 1984'te Karageçit'te yaptı.

PKK'ye Sünni İslamcı rakip olarak "kurdurulan" Hizbullah, PKK'li ve Alevi Kürtlerden sonra "dinden çıkan" Sünnilere de yönelttiği sivil katliamlarına 1990'da başladı.

Eğer bazı iddialar doğru ve "derin devletin" PKK'nin kuruluşunda parmağı varsa, Hizbullah'ın kuruluşuna kolu girmişti dersek, yanlış olmaz!

1992 yılında Hizbullah, 2000'e Doğru dergisi "Hizbullah Çevik Kuvvet Merkezinde Eğitiliyor" manşetiyle çıktıktan iki gün sonra, derginin Diyarbakır temsilcisi Halit Güngen'i öldürdü.

İki örgütün katliamlar ve suikastlarda aldığı can sayısı, daha 2000 yılında 100 bini aşmıştı.

PATRONAJ FARKLI, PATİNAJ AYNI

1999'dan öteye duraklayan katliamların, can çekişen PKK'nin 2007'de dirilip 2014'teki barış çubuğunu güzelce tüttürdükten sonra PKKKCK olarak palazlanıp PYDYPG ile büyümesi, Ortadoğu'yu allak bullak eden ve ABD'nin başı çektiği NATO ile İsrail desteğinden elbette bağımsız değildi. PKK'nin 2024 yılının ilk günlerinde Irak'taki TSK üssüne yaptığı saldırıda kullandığı silah ve mühimmat, zaten patronun da kim olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Binlerce insan öldüren Hizbullah'tan ömür boyu hapis cezası alan tüm katillerin 2011'den öteye serbest bırakıldığına ve siyasal temsilcisi HÜDA PAR'ın bugün Meclis'te, iktidarın yanında oturduğuna bakılırsa onu da kollayıp gözetenler belli!

DUR, BEKLE, ÖLDÜR!

Kronoloji yalan söylemez: 1999'dan 2007'ye nedendir bilinmez, toplu katliam yaşanmadı...

2002'de ABD, NATO ve İsrail'in de desteğini alan AKP iktidara gelmişti. Fethullah Gülen "Fethullah hazretleri", FETÖ "hizmet"ti, "cemaat"ti, devletin tam kalbine "sızıntı"ydı ve iktidarın sadık bendesi, gölgesiydi.

Katliamlar durmuş ama suikastlar durmamıştı.