Ergenlik ciddiyet ister

Mikronezya'yı beton kabuklara gömen Şeş Taahhüt Kumpanyası'nın ikinci büyük müteahhidi Mikron Mikropiç çok dertliydi.

Biricik oğlu Senkron, ergenlik çağına girince sapıtmıştı. Okuldaki tüm notları paraşütle düşerken özellikle matematik paraşütsüz çakılıyordu.

Oysa Senkron, zehir gibi akıllı bir gençti. Ama sakalı bıyığı çıkınca Mikronia'daki yoldaş yolcu çocuklarına özel Papaz Rahip Yollular Lisesi'ni beğenmez olmuştu.

Neden beğenmediğini soran velilerine, "Kız yok yahu, kız yok! Sizin Ulu Çoban'da da beyin yok. Hem ahaliye sınırsız cima ve pudra şekeriyle kafa bulma özgürlüğü tanıyor hem de okullarda erkeklerle kızları ayırıyor. Ne yapalım biz, gençler Uçana kaçana, kovuk deliğine, damacana deliğine ya da birbirimize mi bindirelim" yanıtını verecek kadar derin bir krizdeydi.

Anne Varaka Mikropiç, onun abuk sabuk düşünceleri yüzünden yemekten içmekten kesilmişti.

Oğlunu Mikronezya'nın gelecekteki Ulu Çoban'ı görmek hayalleri ufalanan baba Mikron, uzun uzun düşündükten sonra bir karar verdi. Genç Senkron'u, en iyi okullara sahip Germania'ya gönderecekti.

Yol Partisi istibdadının yandaş yoldaşı olarak oğlunu laik bir Hauptschule'ye yazdıramazdı ama Protestan papazların bilimsel eğitim verdiği bir okul olurdu. Nitekim öyle oldu.