Mikail Yaprak

Yeni Asya

Seçimi kaybetmek

Kaybetmekten herkes korkar. Kayıpların en korkuncu, en dehşetlisi de, ebedî bir mülkü ve saadeti kaybetmektir.Dünyevî bir ikbali, bir iktidarı kaybetmek, belki dünyadan büsbütün mahrum kalmak bile, ebedî saadeti kaybetmeye nazaran, kayıptan bile sayılmaz. Nedense, "seçim" denince akla ilk gelen siyasî seçimler olur. Halbûki, bu dünyada çok daha h

Sözler'den İlhamlar

BİRİNCİ SÖZ "SÖZLER"e başlıyoruz, "Bismillah" diyerek: Bir.. Her şeyin Sahibine varlık olmalı esir.. Rahman üç şey istiyor, sayısız nimetlere: Başta Bismillah ile zikir, şükür ve fikir.. İKİNCİ SÖZ Okuyunca Sözler'den bir de İkinci Sözü; Bildim, dünyayı nasıl görmeli mü'min gözü.. Demek emniyet, huzur ancak İslâmiyette.. İmandadır Cennetin ve saade

Derdimiz-davamız-şikâyetimiz

Üstad Said Nursî; Şark'ta aşiretlere hürriyet ve demokrasinin nasıl bir nimet olduğunu anlatırken, onları istikbale ümitle baktırırken, kendisini anlamakta zorlananlardan yüzünü çevirip, istikbaldeki nesillere hitap etmişti.O günden bugüne 114 yıl geçmesine rağmen, ona kulak tıkamakta ısrar edenler ve nesiller arasına "anlaşılmazlık" duvarlarını ka

Demokrasi sil baştan

Demokratlık aslında bir partiye münhasır görülmemeli artık. 1946 sonrası çok partili döneme geçişte meydana çıkan Menderesli DP ile Demirelli AP dönemleri müstesna elbette..Hakkı, hukuku, adaleti, hürriyeti ve demokrasiyi hayata geçirmek artık bir partinin yapacağı iş olmaktan çıktı. Hele ki adı "başkanlık sistemi"olan tek adam rejimi bile tek part

Yeni Asya'nın omuzundaki "büyük vazife"

Üçüncü Said dönemine adım atarken Bediüzzaman şöyle diyordu:"Evet, büyük kusurlarımdan bir tek suçum: Vatan ve millet ve din namına mükellef olduğum büyük bir vazifeyi, dünyaya bakmadığım için yapmadığımdan, hakikat noktasında affolunmaz bir suç olduğuna ve bilmemek bana bir özür teşkil edemediğine, şimdi bu Afyon hapsinde kanaatim geldi."1 İçtimaî

Sevmeyi biliyor muyuz

Batı'dan esen bir kış rüzgârı her 14 Şubat'ta ülkemizde de esip geçer. Bugünün bu yazısını bize yazdıran da dün esen bu rüzgâr oldu.Sevmek, kâınatın mayasında ve insanın fıtratında vardır. Rabbimizin bu duyguyu insanın kalbine yerleştirmesinde sayısız hikmetler vardır. Bu duygunun; insanı sorumlu tutan ve hesaba çektirecek olan tarafı da, bu duygun

Gayesiz çile olmaz

ŞİİRYıllar oldu Avrupa benim de meskenimdir.. Ne ben Avrupalıyım, ne Avrupa benimdir... Bir öğretmen olarak vazifemle meşgulüm.. Resulullah'a ümmet, Cenâb-ı Hak'ka kulum.. İşçilerin bir kısmı, sonra "işveren" olmuş... Kendisini uygarlık çarşılarında bulmuş... Oh ne âlâ memleket, doluyor mide ve cep! Burdaki varlığının sebebi bu mu acep Hede

Men dakka dukka!

Türkçemizde; etme bulma dünyası, çalma kapını çalarlar kapını, kötülük eden kötülük bulur, gibi ifadelerle de dillendirilen "men dakka, dukka" sözünün bir de hikâyesi vardır."Halife Harun Reşid'in şahane bir bahçesi ve o bahçesinde de çok sevdiği bir gül fidanı varmış. Bir gün bahçıvanına şöyle demiş: "Bu fidana gözün gibi bak! Güzel bir gül olarak

Toplum hayatını ayakta tutan direkler

Risale-i Nur'da beyan edildiğine göre, beş esas toplum hayatımız için her zaman gereklidir:1-Hürmet 2-Merhamet 3-Emniyet 4-Haram ve helali bilip haramdan kaçınmak 5-Serseriliği bırakıp itaat etmek İşte Kur'an-ı Kerim toplum hayatımızda bu beş esası temin ederek genel asayişi sağlar ve güven ortamı oluşturur. Maalesef günümüzde bu esaslar çok sarsıl

Tamir bizim mesleğimiz

Üstad Bediüzzaman, bu ahirzamanda Allah'ın izniyle ve Kur'an'ın nuruyla öyle müstakim bir hizmet metodu ortaya koymuş ki, riayetinden zarar gören olmamıştır.Daima tahribattan uzak durulmuş, sadece bununla da yetinilmemiş, var olan tahribatın bertaraf edilmesine çalışılmıştır. Her zaman her alanda tamirden yana tavır sergilenmiştir. O kadar ki; nere