Mehmet Faraç

Yeniçağ

Tehdit, mevzi, rozet, madalya!..

Siyasette "terör" tartışması bitmiyor... Muhalefet, HÜDA PAR üzerinden iktidarı, AKP'liler ise PKK-HDP ilişkisi üzerinden muhalefeti hedef almaya devam ediyorlar... İşte bu ikilem içinde "kilit parti" olarak pazarlanan HDP, Kılıçdaroğlu'na destek için cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını açıklarken, güç zehirlenmesinden kurtulamayan siyaset şımarıkl

Mayıs'ta beklenen asıl ''KAPAK!..''

Bugün 24 Mart... Eski yıllardaki tarihlere bakıldığında, "24 Mart"ta sadece Türkiye'de değil, dünyanın farklı ülkelerinde de çok önemli olaylar yaşanmış... Örneğin; 24 Mart 1394'te Timurlenk Diyarbakır'ı "işgal" etmiş... Geçmiş tarihlerdeki 24 Martlar'da yaşanan başka önemli olaylar ise internette, kitaplarda şöyle sıralanmış; 1882'de, Robert Koch,

HDP neyi körüklüyor CHP'ye kim zarar veriyor..

Muhalefetle iktidar yanlısı araştırma şirketleri arasındaki uyduruk anket savaşları kızışırken, özellikle CHP tarafının beklediği haber dün sosyal medyada da sevinç uyandırmıştı... Çünkü uzun süredir Millet İttifakı'na mı- Cumhur İttifakı'na mı gidelim, yoksa aday mı çıkaralım şeklinde siyasi satranç oynayan HDP ve destekçisi partiler, cumhurbaşkan

İttifakın tehlikeli suları ve kırılma noktası!!!

Siyasette ittifak kamplaşmaları büyürken, gidişat çok kırılgan bir zemine doğru da sürükleniyor... Dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiş biçimde; bırakın her ayı, neredeyse her hafta (bazen her gün) sözde anketler yayımlanıyor bu ülkede... Şirketsiz (!) anketçiler dahil, partilere umut pazarlanırken, diğer yandan da kitleleri (nasılsa kazanıyor iddi

''Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünüüüü!..''

Türkiye'nin sürüklendiği şu keskin ayrışmanın vahim manzarasına bakar mısınız... Seçim sürecinde herkes ağzındaki baklayı çıkartırken, "bu gidişat nereye" sorusu da seçimin sonucu kadar dikkat çekiyor... Evet; 14 Mayıs seçimi cumhuriyetin 100. yılı açısından oldukça yaşamsal ama, bu işi kendi gelecekleri için adeta ölüm kalım savaşına çevirenlerin

Urfa'nın ''ASIL'' felaketi; ''Ağamsan, babosan'' susisan!!!

"Bir musibet bin nasihattan evladır" derler ya; işte Türkiye'de son aylarda meydana gelen felaketler de şehirleri, insanları ve geleceği vuran olumsuzlukların asıl nedenlerini tek tek deşifre ediyor... Maraş depremi 10 kentin yanı sıra Urfa'yı da vurmuştu... Şehirde en az 180 yurttaş yaşamını yitirirken; yıkılan, ağır hasarlı ve yıkılması gereken 1

Bizans, Urfa ve felaket!!!

Dün büyük bir sel felaketinin darbesiyle sarsılan Urfa'da, tarihin en eski dönemlerinden bu yana önce suyun, sonra da susuzluğun büyük kavgaları oldu... Çok eskilerde Harran Ovası Moğollar'ın saldırısıyla suya hasret kalsa da, Urfa merkezi temiz su kaynakları, sarayı andıran evleri, bağları-bahçeleri, çevresindeki fıstıklık ve zeytinliklerle sadece

Sandıktaki kanlı ''kilit!..''

Ekonomisi darboğazda olan ülkede, baskı altında fren yaptırılan döviz aylardır aynı noktada "kilit"lenmiş durumda... Piyasalar sadece kazıkçı halk düşmanlarının fahiş fiyat politikasının buhranı altında değil, üretim-tüketim dengesizliğinin kirli kilidi altında da inliyor... Korona denen illetin etkileri henüz atlatılamazken, sağlık sistemi alarm v

PKK-Hizbullah, terör ve kamplaşma!..

Bırakın "HÜDA PAR" denilen bir partinin adının bilinmesini, o partinin köklerini oluşturan Hizbullah bile bir dönem Güneydoğu'yu kana bulamasına rağmen çok kısa sürede unutulmuştu... Oysa 1980'lerde, Diyarbakır-Batman hattındaki kitap evlerinde temeli atılan ve PKK'nın kent merkezlerindeki eylemlerinin yoğunlaşması ile birlikte silaha sarılan Hizbu

Sandık, kriz, çözüm..

Yeter ki bir olay yaşansın bu ülkede... Her sıkıntı ya hızlıca hasıraltı ediliyor, ya medya-siyaset iş birliği ile geriye itiliyor, ya da gündem kargaşası ile toplumun zihninden dışarı atılıyor... Konu, hele de iktidarın yararına olacak bir gelişme olunca; şanssızlık mı, şans mı dersiniz bilinmez ama, bir vaka gündem karmaşası için hemen imdada yet