Mehmet Çetin

Yeni Asya

Yapay zekâ, kaderin bir başka temsilcisi mi

Bediüzzaman Hazretleri: "Elbette nev-i beşer, âhir vakitte ulûm ve fünuna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir."1 diyor. Bu da bize gösteriyor ki yapay zekâya varıncaya ve daha da ilerisi hep ilmin eseri olacaktır.Akılsız şuursuz maddenin çok akıllı ve şuurlu iş yapması o maddenin eseri değil,

Mahcup tefekkür

-Hemoroit ameliyatı ile gelen şifaya şükür yazısıdır.İlmin ve şükrün ayıbı olmaz prensibine sığınarak çok zamandır sessizce yaptığım bu mahcup tefekkürümü bu sefer ise sessiz, ama mütesettür klavyem ile yapmak istedim, izninizle. Konuya her zaman olması gerektiği gibi ve olduğu gibi hamd ederek başlıyorum. Rabbimin; nebata, hayvana ve insana verdiğ

Beyanname neden Hubab'ın ardına kondu

Bediüzzaman'ın Mesnevî-i Nuriye'sindeki Meclis-i Mebusana yaptığı konuşma metninin, Hubab Risalesi'nin hemen devamında olmasının ne alâkası var Hikmeti nedir kiKronolojik tanzim için desek, pek alâkalı gözükmüyor. İşlenen konulara paralel desek, yine oturmuyor. Aynı yılların telif eseridir, cevabı da pek yeterli değil gibi. Ne dersiniz Evvelâ, Huba

Fetih 29'dan 26. Sözün hatimesine

Sözler'in sonundaki Fihrist'te 26. Söz için şu ifade geçer: "Ve hatimenin hatimesinde mesail-i müteferrikadan altı mesele var ki, birisi Sure-i Feth'in âhirindeki ayetin bir sırr-ı i'caziyesini açıyor."1Evvela, hatimenin hatimesi ifadesiyle hangi metne atıf yapılıyor, o tesbit edilmelidir. Kader Risalesi'nin sonunda bir Hatime var ve buna bir de ek

Kaderin hissesi var!

"Başa gelen her işte iki sebep var: Biri zâhirî, diğeri hakikî.",1 şeklinde ifade edilen mananın makamı noktasından hayata bakıldığında, her şeyde kaderin hissesini görmek mümkündür.Vakıanın görünen cephesindeki sebepler, nihayetinde orada kazası icra edilene vesile ve vasıtadır, zira âlemde her şeyin bir sebebi vardır. Bu cephede hemen her şey İlâ

"Görüştü mü," hatırası üzerine

Gazetemiz yazarlarından Osman Zengin'in 06.03.2025 günü yayınlanan yazısında1 bahsedilen hatırayla alâkalı, ama aynı muhtevalı bir başka hususta rahmetli Muhittin Yürüten Ağabeyle yaptığımız röportaj ile tarihin arşivine girerek bugünlere gelmesine vesile olduk, hamdolsun.Eskişehir'de tahsilimizi yaparken2 meşveret kararı gereği Üstadı gören ağabey

Gerek var mı

Telefonuma sürekli ama her gün birden fazla mesaj göndererek hem zamanımın kaybına hem hafızanın dolmasına hem de dikkat ve enerjimin gereksiz şeylere sarfına sebep olan hâdiseler, muhtemeldir ki sizin de rahatsız olduğunuz konulardır, şöyle ki:İnsan, aslî vazifesinden kaçtığı sürece, talî meselelere, sûrî ehemmiyet vererek, onunla müdafaaya geçmes

Kader Risalesi'nin tarihçesi (2)

Kader Risalesi'nin Mütalâası, kitabımızdan bir iktibasBediüzzaman'ın Kader Risalesi'yle alâkalı bir notu da şöyledir: "Ben şimdi Celcelûtiye'yi okurken, 'Bihakkı tebâreke sümme nûn ve sâil' Tebareke, Kalem ve Mearic sureleri hakkı için... cümlesinde Risale-i Kader'e işaret eden yirmi altıncı mertebede, 'Sümme Nûn suresi, Kader Sözü'yle münasebeti n

Kader Risalesi'nin Tarihçesi - 1

Kader Risalesi'nin Mütalâası, kitabımızdan bir iktibasKader Risalesi'nin tarihçesini, mücerred 26. Söz'de aramak yerine, İslâm tarihindeki kaderî tartışmalarda aranmalıdır, diyerek, asırlardır süren tartışmalara artık tatmin edici bir izahı olmalı, ihtiyacında aramak gerekir. Kader ve cüz-i ihtiyârî konulu yüzlerce ayet ve hadislerden süzülmüş ama

Kürek cezalıları

Bediüzzaman, Mesnevî-i Nuriye'nin Onuncu Risalesi'nde, vahdetü'ş-şuhud meselesinde ilginç bir benzetme kullanırken devrindeki örfî uygulamalara da tevriyede bulunur.Risale metni şöyledir: "Vahdet-i şuhud halkı ise, bütün mevcudatı, kürek cezalıları gibi, nisyan zindanında ebedî hapse mahkûm ediyorlar."1 Bilindiği üzere vahdetü'ş-şuhud halkı, "La me