M. Latif Salihoğlu

Yeni Asya

Yolsuzluk mu var, yoksa hukuksuzluk mu

Meseleyi gazete lisanıyla ifade etmek gerekirse, sıcak gündeme dair cevaplanması gereken soru kısaca şudur:Başta İBB olmak üzere muhalefetteki partilere ait belediyelere yönelik yapılan operasyonların öncelikli sebebi yolsuzlukluk mu, yoksa hukuksuzluk mu Yani, belediyelerde yolsuzluk tesbit edildiği için mi söz konusu operasyonlar yapılıyor, yoksa

Demokrasi amaç mı, araç mı

Siyasetle uğraşanlar, başlıktaki soruya gayet açık ve net bir şekilde cevap vermeli. Çünkü, demokrasinin zıddı tahakkümdür, istibdattır, diktatörlüktürBakmayın siz bazı muhakeme fukaralarının "Demokrasi küfür rejimidir" demelerine. Eski tâbiri ile "demokrasi" denilen şey, "meşrutiyet"in ta kendisidir. Meşrutiyet manasındaki demokrasi, İslâmiyet il

Muhalefeti kriminalize etme politikası

Çeyrek asra yakındır ülke yönetiminde bulunan siyasî otorite, 2002 yılı sonlarında demokratik yollardan, yani sandık yoluyla iktidara geldi.Ne var ki, aynı yoldan gitmeye hiç, ama hiç niyeti yok. Yani, demokratik teamüllere uyarak ve sandıktan çıkana razı olarak gitmeyi hiç düşünmüyor. Nitekim, bu yolla gitmemek için elinden geleni yapıyor. Üstelik

"Ben Cumhuriyetçiyim" deyince

Altmış beş sene evvel rahmet-i Rahman'a kavuşan Bediüzzaman Hazretlerini anma programları devam ediyor.Mübarek Ramazan ayı olması hasebiyle, programların ağırlık kısmı Nisan ayına kaydırılmış durumda. Dolayısıyla, önümüzdeki Nisan ayı boyunca yurtta ve dünyanın muhtelif merkezlerinde Hz. Bediüzzaman değişik yönleriyle anılmaya, anlatılmaya devam ed

Siyasetin cinayetinden sakın, sakın

Siyaset bir yönetim sanatıdır. Her ülke ve her toplum için lâzım, hatta elzem bir sanattır.Bu "olmazsa olmaz" derecede lâzım olan bu sanat, ne yazık ki bazen çok kötü şekilde de istimal edilebiliyor. Öyle ki, bu yönetim sanatı bazen silâh ve hatta cinayet olarak da kullanılabiliyor. Yahut, siyaset yoluyla işlenen cinayetlere bazen bilmeyerek şeriko

İttihad-ı İslâma giden yolda Türk-Kürt kardeşliği

Doğabilecek bir "ayrılık-bölünme" endişesini, Hz. Bediüzzaman şu ifadelerle izale ediyor: "Emin olunuz, biz Kürtler başkalara benzemiyoruz. Yakînen biliyoruz ki, içtimaî hayatımız Türklerin hayat ve saadetinden neş'et eder."Bu yazının ana konusu olan "ittihad-ı İslâm" fikri nedir, tarifi nasıldır Önce bu noktaya biraz açıklık getirerek konuya öyle

Ümitlerin dirilişi

Bugün günlerden "Nevrûz-i Sultanî"dir. 21 Mart, baharın gelişini, mahlûkatın dirilişini, zemin yüzünün çiçeklerle gülüşünü müjdeleyen günün adıMadem ki, maddî âlemde böylesine muazzam ve şümullu bir diriliş hâli var, o hâlde mâna âleminde de aynı şey neden olmasın. Meselâ, ümitlerin dirilişi... Evet, ümitlerin dirilişi, hatta her daim diri tutulmas

"Sosyal medya" esareti

Nimetler külfetler mukabilindedir. Benzer bir başka ifade ile "Her nimetin bir külfeti var"dır.Dolayısıyla, hayatımıza giren hemen her nimetin ve her medeniyet harikasının, bir de külfet ve eziyet ciheti vardır. Yani, o harika nimetler, bir yönüyle faydalı ve saadetli neticeler hasıl ederken, bir diğer yönüyle zararlı, eziyetli bir esareti netice v

Dayanakistinad noktası

Evet, kim nereye dayanıyorsa, aynı zamanda ona güveniyor demektir.Dayanılacak yer için "nokta-i istinad" tabiri kullanılır. Fransa İmparatoru Napolyon'a (1804-1814) izafe edilen şöyle bir söz var: "Bana bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım." Napolyon da, bu sözü Arşimet'in "Arşimet noktası"ndan hareketle sarf etmiş olmalı. Her ne i

Çanakkale'den daha büyük savaş

Bugün "Çanakkale Deniz Zaferi"nin yıldönümü. Bundan 110 sene evvel, tarihin gördüğü en dehşetli savaşın zaferle neticelendiği (18 Mart 1915) gündür bugün.Evet, bir aylık gibi kısa bir zaman içinde en çok silâhların konuştuğu, en çok bombardımanların yapıldığı ve en çok can kaybının yaşandığı bir savaş olması hasebiyle, Çanakkale Boğazı'ndaki harp,