"Hamidiye Kahramanı"na hain muamelesi

GÜNÜN TARİHİ 16 Temmuz 1964

Kemalistler, oldum olası baskıcıdırlar, jakobendirler. Kendilerine muhalif olanlara hayat hakkı tanımazlar. Hakiki bir kahraman dahi olsa, onu hedef tahtasına koyup "Mustafa Kemal'e karşıdır" damgasıyla adama hayatı zindan ederler. Hatta, bir suçu kılıfına uydurup hedefteki kişiyi idama bile götürüler ve gerçekten de götürmüşlerdir. 1926'da bir kumpas ile kurulan İzmir Sûikastı bahanesiyle yapılan idamlar bunu açık bir ispatıdır.

İşte, aynı tarihte gıyaben yargılanan şahsiyetlerden biri de eski Başbakanlardan Hüseyin Rauf Orbay'dır. İzmir'deki mürettep mahkeme esnasında Avrupa'da bulunuyordu. Tedavi için gitmişti. Şayet Türkiye'de olsaydı, büyük ihtimalle uyduruk İstiklâl Mahkemesinde yargılanacak ve belki de idam edilecekti.

Bugün merhum Orbay'ın vefat yıldönümüdür. Hamidiye Kahramanı unvanı ile de yâd edilen Orbay, 16 Temmuz 1964'te İstanbul'da vefat etti.

Şimdi, Millî Mücadelenin mühim kahramanlarından biri olan bu önemli şahsiyeti biraz daha yakından tanımaya ve başına gelenleri bir parça analiz etmeye çalışalım.

*

31 Mart Vak'asından sonra (1909) Hareket Ordusu tarafından Hurşit Paşa başkanlığında kurdurulan Divan-ı Harb-i Örfî Mahkemesi'nde üye olarak vazife yapan Orbay'ın, Üstad Bediüzzaman ve diğer bazı şahsiyetlerin beraat etmelerinde, hiç olmazsa idamdan kurtulmalarında inisiyatif kullandığı kuvvetle muhtemel. Yoksa, Hurşid Paşa, kendisine verilen listede ismi bulunan Bediüzzaman ve onun gibi masum birçok şahsiyeti gözünü kırpmadan darağacına gönderecekti.

*

Osmanlı'nın son döneminde devlet hizmetinde büyük başarılara imza atan Rauf Bey, 1912-13'te yaşanan I. ve II. Balkan Savaşlarında da rüştünü ispat etmiş bir bahriyelidir. Bu kritik dönemdeki başarılarından dolayı da kendisine "Hamidiye Kahramanı" nâmı verilmiştir.

22 Haziran 1919'da ilân edilen "Amasya Tamimi"ni imzalayan önemli şahsiyetlerden biridir.

Daha sonra düzenlenen Erzurum ve Sivas Kongreleri'ne katılan, hemen ardından Ankara'da teşkil edilen yeni hükûmette mühim görevler üstlenen Rauf Orbay, bilhassa I. ve II. Lozan görüşmeleri sürecinin tamamını içine alan o riskli dönemde (1922-23) Başbakanlık (İcra Vekilleri Heyeti Reisliği) görevinde bulunan tecrübeli bir devlet adamıdır.

*

Şimdi gelelim, Orbay'ın M. Kemal ve İsmet Paşa ile münasebetlerine...

30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'nda Osmanlı hükümetini temsil eden Orbay, Başbakan olduğu esnada (1922-23) düzenlenen Lozan Konferansı'na da Ankara Hükümeti temsilcisi sıfatıyla katılmak istedi. Ne var ki, M. Kemal buna engel oldu. "Sen Lozan'da kendi kafana göre hareket edersin; İsmet ise, benden habersiz hareket etmez" diyerek, Orbay'ın teklifini geri çevirdi.