M. Latif Salihoğlu

Yeni Asya

Yasaklar ve yalakalar

Diktatörlüklerde hürriyetler kısıtlanır, yasaklar çoğaldıkça çoğalır. O yasak, bu yasak, aha şu da yasak. Yasak üstüne yasakDiktatörlük denilen müstebid rejimlerde, yasaklar gibi yalakalık yapanların sayısında da artış görülür. Lider kadrosunun yaptığı doğru-yanlış her şeye alkış tutar. Akıl ve iradesini teslim ettiği kimselerin hiçbir söz ve icraa

Ahd-i Millî, yahut Mîsâkı Millî

GÜNÜN TARİHİ 28 Ocak 1920Son Osmanlı Meclisi Mebûsânı, 12 Ocak 1920'de işgal altındaki İstanbul'da toplandı. Erzurum ve Sivas Kongresinde, millî sınırları belirleyen kararlar, Mebûsân Meclisi'ndeki bir kapalı oturumda "Ahdı Millî Beyannâmesi" adıyla kabul edildi: 28 Ocak 1920. "Millî Yemin" anlamına gelen Meclis'in bu Beyannâmesi, 17 Şubat günü "M

Sancı, sarsıntı ve sonrası

Her sancı, yeni bir doğumun habercisidir. Doğumların çoğu müjdelidir. Fıtrî doğumlar, aynı zamanda sağlıklı, sevindirici, memnuniyet vericidir.Bununla beraber, ne yazık ki erken doğumlar, sakat ve hatta ölü doğumlar da olabiliyor. Bunlar da haliyle üzücü, can sıkıcı, hatta bazen kahredici oluyor. Üzücü olan şu ikinci doğumların müsebbibi, yine insa

Tamirat tedrici ve yorucudur

Bozmak, yakmak, yıkmak, tahrip etmek kolay.Bunlar hem kolay, hem de çok hızlı bir şekilde yapılabilecek işler. Bozmak ve yıkmak için çok üstün bir kabiliyet ve zekâ derecesi de gerekmiyor. Delinin, aptalın teki de etrafı yakıp yıkabilir. Ne var ki, aslolan tamir etmektir. Maharet isteyen, ehemmiyetli olan da budur. Yaratılmışlar âleminde, tahrip et

Meşhûr "Bâb-ı Âlî Baskını"

Bazı araştırmacılar, 23 Ocak 1913'te vukû bulan "Bâb-ı Âlî Baskını" hadisesini bir "darbe" olarak görüyor.O hadise bir hükûmet değişikliğini netice verdiği için, bunu klasik bir darbe şeklinde isimlendirmek mümkün olsa bile, bu tabir tek başına gelişmelerin iç yüzünü aydınlatmaya kâfi gelmiyor. Esasında, hemen bütün askerî ve siyasî darbelerin birb

Önceki fiyaskodan ders çıkarmalı

Bundan on beş sene kadar evvel (2009-2015) yine "İmralı sakini" ile bağlantılı olarak başlatılan bir süreç (vetire) vardı.Buna değişik isimler de takıldı: "Kürt Açılımı, Demokratik Açılım, Çözüm Süreci, Terörle Etkin Mücadele" vesâire... Bu süreci başarıyla noktalamak için, 4 Nisan 2013'te içinde meşhûr kimselerin yer aldığı 63 kişilik bir "Âkil Ad

Kralın giyotinle idamı

Büyük Fransız İhtilâli'ni (1789) gerçekleştirenler, kilisenin ve feodal yapıların baskısından halkı kurtarmakla övünüyorlardı.İnsan temel hak ve hürriyetlerine imza attıklarını, cumhuriyet sistemine geçtiklerini, asırlardır esir-köle muamelesi gören halkı esaretten kurtardıklarını Avrupa ve dünya kamuoyuna iftiharla anlatıyorlardı. Ne var ki, devle

Maraş'ta şahlanış destânı

İki defa ecnebî işgaline uğrayan Maraş'a "kahraman"lık unvanını kazandıran hadiseler zincirinin ilk halkası 22 Şubat 1919'da yaşandı. 20 Ocak 1920'da işgale karşı şahlanan millî irade, 12 Şubat'ta nihaî zafer ile taçlandı. 1Böylelikle, yaklaşık bir sene müddetle ecnebî işgaline karşı direnen KahramanMaraş halkı, kendi imkânları ile kazanmış oldukla

Duruşma esnasında namaz

Evvelki sene (2023) Ocak ayı ortalarında vefat eden Hüseyin Kileci Ağabey, Hz. Bediüzzaman'ın 1952'de İstanbul'da görülen Gençlik Rehberi Mahkemesine bizzat katılmış "Son Şahitler"den muhterem bir zât idi.Allah rahmet eylesin, kendisiyle 2007'de İstanbul Fatih'te görüşüp tanıştık. Bilâhere, bayramlaşma vesilesiyle evine gidip ziyaret ettik. Her iki

Siyasete yeni format mı atılıyor

Siyaset âleminde "Türkçülerin reisi" makamında bulunan Sn. Devlet Bahçeli, radikal çıkışlarıyla, ânî ve keskin dönüşleriyle tarihe geçecek gibi görünüyor.Son zamanlarda "İmralı sâkini" üzerinden öyle bir çıkış yaptı ki, kimini şaşkına çevirdi, bazılarını hayrete düşürdü, pek çok kimsenin de ezberini bozdu. Bu çıkışıyla öyle şeyler söyledi ki, hiç a