Osmanlıların vatanlarına dönüşü

GÜNÜN TARİHİ: 16 Haziran 1952

Osmanlı hanedanına mensup fertlerin hudut haricine çıkarılması, 3 Mart 1924'te alınan bir karar ile başladı. Hayatta olanların vatanlarına geri dönebilmelerini sağlayan karar ise, 16 Haziran 1952'de alındı.

3 Mart 1924, aynı zamanda "Hilâfetin kaldırılması"na ve "Medreselerin kapatılması"na dair kararların da alındığı tarihtir.

Bu noktada, yüz yıldır tatminkâr bir cevabı verilemeyen soru işaretlerinden biri şudur: Osmanlı hanedanı mensuplarının sınır dışı edilmesi işi, neden Meclis'te "Saltanatın kaldırılması"na dair kararın alındığı 1 Kasım 1922'de değil de, din ve İslâmiyet adına ne varsa lağvedildiği ve âdeta hayattan silinmeye çalışıldığı 3 Mart 1924'ten itibaren başladı

Bu dehşetli muamelenin muhtemel bir cevabı şu olsa gerektir: Osmanlı, kendini İslâmiyete fedâ ve milliyetini İslâmiyet ile mezcettiği için bu ağır bedeli ödemek durumunda kaldı. Bu da demektir ki, Osmanlıya düşman olanlar, aynı zamanda bilerek-bilmeyerek İslâma da düşmanlık edenlerdir.

Her ne ise, biz dönelim, insanlık dışı bir muamele ile vatandaşlık hakları ellerinden alınarak hudut haricine çıkarılan Osmanlı efradının 1952'den sonra tekrar vatanlarına dönmelerine dair trajedik hikâyenin detaylarına...

Dinî itikadı kuvvetli olan Menderes, aynı zamanda Osmanlı'ya hayran bir devlet adamıydı. Menderes, 28 sene evvel Osmanlı efradına revâ görülen haksızlığı peyderpey kaldırmak istiyordu.

Ne var ki, bu ve benzeri bazı meselede Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'la anlaşamıyordu. Buna rağmen, yine de inandığı hakikatleri hayata geçirmekten geri kalmadı.

1950 senesinin Haziran ayı ortalarında "Muhammedî Ezan"ın eski hürriyetine kavuşması için elinden gelen her türlü gayreti göstererek "İslâm kahramanı" hüviyetini kazanan Menderes, iki yıl sonra ecdadına karşı beslediği vefa duygusunun bir eseri olarak, Osmanlı Hanedanına mensup hanımlar ile vefat etmiş şahsiyetlerin Türkiye topraklarına avdet edebilmelerini kolaylaştıran bir kanunî düzenlemeye de imza attı.

1924'te hudut harici edilen Osmanlı Hanedanı mensupları için kabul edilen kanun metninde "Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde ikamet etmek hakkından ebediyyen men'edilmişlerdir" ifadesi yer alıyordu.

Başbakan Menderes, işte o vahşiyane "ebedî yasağın" önüne geçerek, bunun ömrünü 28 yıla indirgemiş oldu.

16 Haziran 1952'de Meclis tarafından kabul edilen yeni kanun, Resmî Gazetede aynen şu başlıkla neşredildi: "Hilâfetin ilgasına ve Hanedanı Osmani'nin Türkiye Cumhuriyeti memaliki haricine çıkarılmasına dair (3 Mart 1924 tarihli) kanunun değiştirilmesi ve aynı kanuna bazı maddeler eklenmesi hakkında kanun."