Lütfi Albayrak

Takvim

Düğün salonları

DÜĞÜN SALONU: HAYALLERİN HALAYLA BULUŞTUĞU YER... Salonun girişi: Dışarıdan saray gibi, içeride "Birazdan fasıl başlayacakmış" hissi veren tül detaylar. Mekan kokusu: Bir yanda kolonya, diğer yanda terli dayı kolu... Kokteyl değil, kokteyl saldırısı. Sandalyeler: Üzerine tül geçirilmiş ama altındaki plastik hala IKEA yazıyor. Masalar: Her masada y

Komik ilanlar

"Satılık araba - Yolda bırakmaz ama geri de getirmez": "93 model ama yürüyen aksamı var. Durduğu yerde duruyor. Çalışınca gidiyor, durmayınca dua edin." "Kafesiyle beraber muhabbet kuşu": "Konuşturmaya çalıştım, konuşmadı. Galiba bana kırgın. Başkasına belki açılır." "Tost makinesi satılık - Hiç kullanılmadı (İçinde sucuk kalmış olabilir)": "Karde

Tatile gidip delik ceple dönenler

TATİLE çıkıp kafaları tazelemek, bronzlaşmak, sevdiklerimizle güzel anlar biriktirmek istiyoruz ama tatil yerleri, elimizde ne var ne yok her şeyi almak istiyor gibi davranıyorlar... Cebimizde deliklerle şehir yaşantısına geri dönüyoruz. Uçak bileti mi satın alıyoruz, özel uçak mı kiralıyoruz, bu nedir kardeşim Ne güzel tatil planları yapmıştık, mu

Bayramların çocukların zihninde ayrı bir öneme sahip olduğunun 9 kanıtı

Her geçirdiğimiz yıl eski bayramların tadından giderek uzaklaşır olsak da, zihnimizde bir yerde, çocukluğumuzda bayrama dair ucu bucağı olmayan biriktirilmiş anılar var. En önemlisi de bizler büyüyüp başka koşturmacaların içinde olsak da, hala bayram harçlığı ve şeker için koşturan çocuklar var. Umuyoruz bayramlar her zaman çocuklar için en yaşanıl

Bayramlık karakterler

Elini hiçbir işe sürmeden sürekli "Kavurma daha pişmedi mi ya" diye soran aile bireyi Bunlar genellikle kenarda bekleyip olanı biteni seyrederken 'şunu şöyle yap' diye direktif veren kişilerdir. Utanmadan bir de kavurmanın pişmemesine can sıkıntısı yapar, kendi köşesinde homurdanır. Kurban eti yiyemediği için bayramdan bir gün önce kendine kasapta

Arefe günü

AREFE SENDROMU BAŞLAR: Herkes bir anda "Ya biz ne alacaktık" diye birbirine sorar ama kimse hatırlamaz. Market listesi evde kalmıştır, ama en az 5 kilo şeker alınacağı kesindir. ŞEKER Mİ, MİSİLLEME Mİ Mahalledeki çocuklar, kapı kapı şeker toplamak için prova yapar. Ama bazı teyzeler hâlâ kuru üzüm vermekte ısrarlıdır. ÇİFTE BAYRAM TEMİZLİĞİ: Evdeki

Kadınlar ve indirim belgeseli

DOĞANIN en vahşi alanlarından biri: AVM koridorları. Bugün, türümüzün en dikkat çekici üyelerinden biri olan 'İndirim Sezisi Gelişmiş Kadın' türünü gözlemliyoruz." KOKU GİBİ SEZGİ İNDİRİMİ 3 KM'DEN HİSSEDER: "Sabah 09:00. Henüz mağaza açılmadı. Ama o biliyor. Çünkü Zara'nın indirime girdiği sabah, içsel bir dürtüyle uyanır. Tıpkı göç eden kuşlar gi

Futbol ve erkeğin benzerlikleri

PSIKOLOJİK BENZERLİKLER: Strateji takıntısı: Erkekler de futbol gibi stratejiye bayılır. "4-4- 2 mi, yoksa 3-5-2 mi" gibi sorular, hayatın her alanına uygulanabilir. Flört, iş görüşmesi, arkadaş ortamı... Hepsi birer taktik savaşı! Topu kaybettiğinde suçlu hep başkasıdır: Bir ilişkide ya da maçta işler ters giderse, kabahati kendinde aramaz. Hakem,

Metrobüs adapları

(Bilimsel değil, ama sokak gözlemi kadar geçerli.) KENDİNE GÜVEN (AMA FAZLA DEĞİL): Güvenli çirkin: Çekici. Kibirli çirkin: "Polis çağırın bu kim!" ESPRİ YETENEĞİ: "Yakışıklı olabilirdim ama espri yeteneğim gelişsin diye doğuştan 1-0 geride başladım." PARA DEĞİL AMA 'VİZYON': Para caziptir ama vizyon dediğin, "hayali olan gariban" etkisi yaratır. S

Metrobüs adapları

Önce inene yol ver, çıkmadan binme: Kapı açıldığında hemen binmeye çalışmak, içeridekilerle sumo güreşine girmek gibidir. İlk kural: "İneni bekle, sonra gir." Sırt çantası: Sırtında değil, elde: Sırt çantası döner bıçağı gibidir. Her dönüşte bir omuz alır. Ayakta dururken çantanı öne al, başkalarının bel fıtığı olmasına sebep olma. Kapının önünde