Ya masa dağılırsa

HEMEN her gün muhalefetin altılı masasının akibetini konuşuyoruz. Normal şartlarda siyasette gündem belirlemek iyidir. Siyasetle uğraşan herkes, her siyasi oluşum rakibindense kendisinin konuşulmasını ister. Ancak muhalefetin altılı masasının konuşulması bundan biraz farklı. Bu, reklamın iyisi kötüsü olmaz, diyeceğimiz türden bir konuşulma değil. Altılı masanın neden olmadığını, ortaya çıkan şeyin garipliğini konuşuyoruz. Baştan söyleyeyim; ben masanın görüntüde varlığını devam ettireceğini düşünenlerdenim. Ancak doğru düzgün bir uzlaşma sağlayamayacaklar. Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinin sonlarına yaklaşırken zoraki bir ortak aday çıkaracaklar. Bu şekilde belirlenmiş bir ortak adayın Kemal Kılıçdaroğlu olma olasılığı oldukça yüksek. Uzlaşma olmazsa en büyük partinin genel başkanının şansı artar. Ama gelin bir an için masanın görüntüde de dağıldığını düşünelim. Masadaki partiler neler yapar. CHP ve İYİ Parti öyle ya da böyle yollarına devam ederler. Masanın dağılmasının faturasının kime kesileceği belirleyici olacaktır. Her iki genel başkan da çıkacak faturaya göre hareket ederler. Ve tabii adaylık için pusuda bekleyen her iki büyükşehir belediye başkanı da faturayı görüp ona göre hareket edecekler. Günün sonunda CHP de İYİ Parti de aşağı yukarı bir önceki seçimlerdeki oylarını koruyacaklardır. Genel başkanları da öyle ya da böyle gemisini yürüten kaptan olarak koltuklarını muhafaza edeceklerdir. Alışkın oldukları bir durum... Ancak... Diğer partiler için tablo oldukça acıklı. Saadet Partisi de bir şekilde yoluna devam eder. Daha yeni kurulmuş olan Gelecek ve Deva'nın yerinde olmak istemezdim. Muhafazakar bir tabana hitap