Batıdan Fazla Batıcı

Rusya-Ukrayna Savaşı her açıdan gündemin birinci maddesi. Tüm dünyada hemen herkes bu konuya kilitlenmiş durumda. Akademisyenler şimdiden teorik bir savaşa girdiler. Savaşın gidişatını kendi bakış açılarından yorumluyorlar. Gazeteciler hem mesleklerini icra etme hem de savaş üzerinden siyasi pozisyonlarını tahkim etme derdindeler. Siyasetçiler her an bir değerlendirme içerisindeler. Savaşın nereye gideceğini anlamaya, istihbarat raporlarını yorumlamaya ve ülkelerinin menfaatlerini savunmaya çalışıyorlar. Türkiye taraflı tarafsız herkesin şapka çıkardığı bir yaklaşım sergiliyor örneğin. Diploması kanalını açık tutuma, savaşın taraflarıyla süregelen yakın ilişkilerini muhafaza etmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk günden bu pozisyonu deklare etti ve ona uygun adımlar atıyor. Peki ülkemizdeki muhalefetin savaş konusundaki algısı nedir Acaba Türkiye için hangi pozisyon daha uygundur, diye bir dertleri var mı çok merak ediyorum. Daha doğrusu acaba bu savaşın neden çıktığını, muhtemel sonuçlarını, en iyi ve en kötü senaryoları muhakeme edebiliyorlar mı Öyle bir dertleri var mı ve eğer varsa öyle bir kavrayışları var mı Ben olmadığını düşünüyorum. Bunu basit bir suçlama, beğenmeme kaygısı ile söylemiyorum. Savaşın başından beri takındıkları tutum maalesef bu acı gerçeği gösteriyor. Türkiye'ye Batı'dan fazla batıcı, Rusya'dan fazla da Rusyacı olmayı tavsiye ediyorlar. İlk duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Muhakkak bu lafın bir başı bir sonu vardır. Koskoca muhalefet liderleri bu cümleyi bir bağlam içerisinde kurmuşlardır, dedim. Tekrar tekrar dinledim ama maalesef yanılmadım. Düşünsenize savaşan