SİYASETLE ilgilenenlerin zihninde bir soru var; Özgür Özel CHP genel başkanlığında kalıcı ve başarılı olabilecek mi Öncelikle akla gelen iki tespiti aktaralım.
Birincisi, Özel normal şartlar altında zayıf bir lider. Hitabeti, duruşu ve yaptıkları ile liderlik vasıflarını yeterince gösteremiyor.
Bunun üzerine kongre sürecinde Ekrem İmamoğlu'nun desteği ile Kılıçdaroğlu'nu devirdiği gibi bir gerçek de var. Yani hikayeye aslında emanetçi olarak başladı.
Bu ikisi birleşince Özel'in durumu gayet dezavantajlı. Kendisi de bunun farkında görünüyor. Tam da bu nedenle kalıcı olabilmek için bazı kozmetik hamleler yapıyor.
Kozmetik hamlelerin bir kısmı dış görünüşü ile alakalı. Diğerleri ise siyaset üretmeye dönük.
CHP'nin siyaseti açısından pek de alışık olmadığımız açıklamalarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkileri çok daha makul bir seviyede götüreceğinin sinyallerini veriyor.
Özel'in durumu ile alakalı diğer tespit ise yerel seçimlerdeki başarının elini rahatlatmış olması.
O elbise Özel'in üstüne tam oturmasa da öyle ya da böyle Özel oy oranını artırmış bir genel başkan.
Görevdeyken girdiği ilk seçimde partisi başarılı oldu. O başarının aslında kalıcı olmadığı, sandığa gitmeyen AK Partili seçmenin doğurduğu oransal bir yanılsama olduğu itirazı tabii ki haklı. Ancak Özel açısından da ortada bir başarı var.
Özel'in bu başarıyı kullanıp dezavantajlı başladığı genel başkanlık yolculuğunda kalıcı olup olamayacağı merak konusu. Ekrem İmamoğlu, büyükşehir belediye başkanlığını belediye meclisi kararı ile CHP'li bir isme bırakarak CHP genel başkanlığına doğru hamle yapabilir. İmamoğlu'nun ana planının bu olduğu herkesin malumu. Bu hedefe ulaşmak için Kılıçdaroğlu'na karşı Özel'i sahneyi sürdü. Ama işte köprünün altından çok sular aktı.