Kılıçdaroğlu ortada kalır mı

Kılıçdaroğlu kendince emin adımlarla Cumhurbaşkanı adaylığına ilerliyor. CHP'lilerin yaptığı "isteriz tabi" temennilerinin yerini "bizim adayımız Kılıçdaroğlu" dayatmaları aldı. Üstelik bu kurumsal bir tutum. Altını çize çize Kılıçdaroğlu'nun gönüllerin değil CHP'nin adayı olduğu açıklanıyor. Tercümesi şu; ey 6'lı masadaki ortaklarımız. Biz genel başkanımızdan başkasını kabul etmeyiz. Şimdiye kadar hep masanın diğer ortaklarının CHP'ye mecburiyeti konuşuldu. DEVA'nın, Gelecek'in, Saadet'in, Demokrat Parti'nin hali meydanda. Aldığı oy itibariyle azıcık da olsa ele gelir bir İYİ Parti var. Bir ara onların da baraj sorunu vardı. Ancak son günlerde anketler ve yorumcular barajın üstüne çıktığını söylüyor. 6'lı masada CHP'ye mecbur olmayan tek aktör İYİ Parti. Peki bu durum muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kim olacağını ve hatta 6'lı masanın akıbetini nasıl belirler Soruya cevap vermek için İYİ Parti'nin oylarını nasıl arttırdığına bakmak lazım. İYİ Parti kendini sadece AK Parti'ye değil CHP'ye alternatif olarak da konumlandırıyor. Özellikle PKK'nın siyasi kanadı olan HDP'ye karşı tutum konusunda CHP'den ne kadar mümkünse o kadar ayrışmaya çalışıyor. Ne kadar mümkünse diyorum çünkü HDP 6'lı masanın bir gerçeği. Kimse HDP'ye açıktan tavır alamaz, HDP karşıtlığı yapamaz. En fazla susar ve üç maymunu oynar. İYİ Parti de böyle yapıyor. Özellikle Akşener bu konularda pek konuşmuyor. Ancak bu sessizlikte HDP konusundaki tutumunun CHP'den farklı olduğunu anlatmaya yetecek kadar hamle yapıyor. Tezkerelere evet oyu veriyor, arada sırada 1-2 İYİ Partili isim açıklama yapıyor. Bunlar HDP'yi küstürmeyecek ancak CHP'nin HDP ile göbek bağından rahatsız olan