Diyanet'in Yapması Gereken

Malum muhalefet uzunca bir süre önce siyasi stratejisini değiştirdi. Artık AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a açıktan kimlik siyaseti yaparak karşı çıkmıyorlar. Gericilik, irtica, çağdaşlık, laiklik, Atatürkçülük gibi muhalefetin daha önceden dilinden düşürmediği ezberleri artık duymuyoruz. Bunlar yerine daha popülist bir muhalefet zeminini benimsediler. Yabancı düşmanlığını körüklüyorlar ve iktidara gelirlerse her şeyi bedava yapacaklarını söylüyorlar. Öte yandan kimlik siyasetini geri plana atsalar da hepten terk etmediler. Tabanlarını ideolojik olarak bir arada tutmak için daha seyrek de olsa kullanıyorlar. Kullandıkları zamanda daha dolaylı ve örtük bir yol kullanıyorlar. Üzerinden en fazla kimlik siyaseti yaptıkları kurum ise Diyanet İşleri Başkanlığı. Toplumun dini değerlerine eskiden olduğu gibi doğrudan saldırmaktansa Diyanet'e saldırmayı tercih ediyorlar. Gün geçmiyor ki Diyanet'le ilgili bir yalan, iftira veya çarpıtma gündeme gelmesin. Kurumun yaptığı açıklamalar, soru üzerine verdiği fetvalar veya bir din görevlisinin sarf ettiği bir söz bağlamından kopartılarak, çarpıtılarak, cımbızlanarak gündeme getiriliyor. Böylece tabanlarını İslam karşıtı bir pozisyonda birleştiriyorlar. Diğer taraftan da dindar toplum kesimlerini ve onların değerlerini doğrudan hedef almamış oluyorlar. Çünkü malum 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 501 için bir oy bile değerli. Muhalefet seçimi kazanmak için dindar insanlardan da oy alması gerektiğini biliyor. Dolayısı ile onların dini değerlerine düşmanlık etmemeye en azından böyle bir görüntü vermemeye çalışıyor. Bu şartlar altında en uygun yol ise Diyanet'e sataşmak. Kalkıp bu şartlar altında ben de Diyanet'i eleştirecek değilim. Birileri rahatsız oluyor ya da bunu siyasi malzeme yapıyor diye Diyanet asli işini yapmaktan vazgeçmez. Eğer tesettürle alakalı bir fetva sorarsanız size gereğini söyler. İçki içmek haram mıdır, sorusu geldiğinde de tartışmasız haramdır cevabını verir. Birileri kalkıp "vay efendim içki kötüdür, dedi. Bizim hayat tarzımıza müdahale etti" diye sızlanacak diye dinin hükmünü eğip bükmez veya doğru bildiğini