Siyasi yağmacılık itirafı

Asrın felaketinin ilk günlerinden itibaren muhalefet liderleri - ki özellikle Kılıçdaroğlu'nun adını anmak gerekiyor- "seçim de seçim" diye enkazın üzerinde tepindiler. Tepinmeleri aslında deprem olunca ne hissettiklerine dair fikir veriyor. Belli ki Türkiye'nin geri kalanı gibi deprem olunca korkmamışlar, üzülmemişler, moralleri bozulmamış, tadları tuzları kaçmamış. Aksine "şimdi Erdoğan ne oy kaybeder ama" düşüncesinden mutlu olmuşlar. Binlerce insan enkaz altındayken akıllarına seçim gelmiş. "Depremin faturasını halk Erdoğan'a çıkarır, Erdoğan seçimi kazanamaz öyle olunca de ertelemek ister" diye hayal kurmuşlar. Kesinlikle ağır ithamlarda bulunmuyorum. Başka türlü bir insan nasıl henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasete dair tek kelime etmemişken seçimi erteleyecek diye panik olup "seçim de seçim" hezeyanlarında boğulur. Demekki depremin işine yarayacağını, siyasi fayda sağlayacağını, Erdoğan'ın da bu siyasi faydayı engellemek için seçimi ertelemek isteyeceğini düşünmüş. Düşünmüş düşünmesine ama kendi kalbinin karalığı ile kalmış. Çünkü ne Erdoğan ne de başka bir AK Partili siyasetçi hala seçimi ertelemekten bahsetmiyor. Daha doğrusu seçim hakkında tek bir kelam konuşmuyor. Hatta duyduklarımıza göre böyle bir planları da yokmuş. İlk değerlendirmelere göre seçimin zamanında yapılması pratik olarak mümkün gözüküyormuş ve madem mümkün o halde neden seçimi geciktirelim düşüncesi hakimmiş. Eee peki seçim dediler de ortada bir aday var mı Yok! Geçenlerde enkaz kurtarma çalışmaları