Rakibin başarısızlığı yeterli değil

GERİDE bıraktığımız hafta başkent Ankara'da birçok noktada sel meydana geldi. Haliyle gazeteciler, siyasetçiler, sosyal medya hesapları Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin performansını eleştirdiler. ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın selden dolayı mağdur olan bir vatandaşa çözüm sunmak yerine "valiliğe başvurun" tavsiyesi de başarısızlığın üzerine dikilen tüy gibi oldu. AK Partili çevreler doğal olarak bu malzemeyi mümkün olduğunca iyi kullanıp CHP'li belediye başkanının başarısızlığını herkese göstermeye çalışıyorlar. İyi de yapıyorlar; rakibinin beceriksizliğini anlatmak siyasette vazgeçilmez bir iletişim metodu. Ancak bu tek başına yeterli olabilir mi ondan emin değilim. Şu soruları sorup cevaplamamız gerekiyor; Acaba seçmen bir önceki seçimde İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlarına neden oy verdi AK Partili belediye başkanları çok başarısız olduğu için mi Ya da Yavaş ve İmamoğlu'ndan müthiş bir belediyecilik performansı beklediği için mi İkisi de değil! Seçmenin bu iki şehirde AK Parti'den yana değil rakibinden yana oy kullanmasının temel motivasyonu AK Parti siyasetinde bir şeylerin değişmesini istemesiydi. Bunun göstergelerinden bir tanesi de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti'nin oy oranları arasındaki makasın günden güne açılması. Cumhur İttifakı dolayısı ile MHP'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gelen oyu düştüğünüzde bile AK Parti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oldukça gerisinde kalıyor. Seçmen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti arasında net bir ayrım yapıyor ve AK Parti'nin performansını başarısız buluyor. Böyle yazınca bazen AK Parti içerisinde aktif siyaset yapan dostlarımız, büyüklerimiz güceniyorlar. Bu durumun bir hakikat olmadığını aksine bir algı olduğunu, bu tür eleştirilerin