PKK'nın siyasi desteği

ÜLKEMİZ iki günde bölücü PKK terörüne 12 kahramanını şehit verdi. Ateş 12 haneye düştü ama tüm ülkeyi yaktı. Ülkenin makul çoğunluğu acı ve kedere gark oldu. Gözler siyaset kurumunda ve güvenlik güçlerimizde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde terörle tavizsiz ve akılcı mücadele devam edecek. Kısa vadede misilleme operasyonları zaten başladı. Uzun vadede ise Irak'ın kuzeyinde de Suriye'nin kuzeyindekine benzer tedbirlerin alınması için hazırlıklar başladı.
Şüphesiz askeri olarak yapılması gerekenler yapılacaktır.
Meselenin bir de siyasi boyutu var. PKK'nın meclisteki uzantısı olan eski adıyla HDP yeni adıyla DEM'in varlığı tepkilerin odağında.
Anayasa Mahkemesi'nde HDP'nin kapatılma davası devam ediyor.
Ancak bazı konularda oldukça hızlı karar veren Anayasa Mahkemesi HDP hakkındaki kararını henüz veremedi. Şimdiden sonra da vereceği kararın bir kıymeti yok. Çünkü HDP seçime Yeşil Sol Parti ile girdi ve daha sonra da Yeşil Sol Parti'nin adı DEM oldu. Türkçesi bölücü terörün siyasi uzantısı Anayasa Mahkemesi'ne iki tur bindirdi. Mahkeme karar verene kadar önce yeni bir parti ile seçime girdi. Sonra da yeni partinin adını değiştirdi.
Mahkeme bugün HDP'yi kapatıp yarın DEM'e yeni bir kapatma davası açsa da bir şey değişmez. İsteksiz iş tutan Anayasa Mahkemesi o davayı karara bağlayana kadar PKK'nın siyasi uzantısı yeni bir parti kuracaktır. Tablo çok net; Türkiye'nin terörle mücadelesinde hukuk ayağı aksıyor. İşlevini yerine getirmiyor. Adaleti tesis edemiyor. Maalesef söz konusu hukuk olunca şehitlerimizin kanı yerde kalıyor!
Sn saldıran sonra siyasi alanda yaşanan bir başka gelişme de şehitlerimizin aziz hatırasına saygısızlık olarak kayda geçti. Benzer saldırılar sonrası mecliste gurubu olan siyasi partiler, PKK'nın siyasi uzantısı hariç, bir araya gelir en azından ortak bir kınama metni yayınlarlardı. Ancak son saldırıdan sonra CHP de PKK'nın siyasi uzantısı olan partinin kuyruğuna takılarak kınama metni yayınlamadı. CHP ve DEM dışındaki diğer partilerin imzası ile yayınlandı ortak kınama metni. Dahası CHP ve medyası kınama metnine imza vermedikleri gibi saldırı sonrasında Türkiye'nin sınır ötesi askeri varlığını tartışmaya açmaya çalıştılar.
Askerimiz kuzey Irak'ta olmasaydı şehit vermezdik dediler. Bu mantıkla düşününce askerimiz olmasaydı, ordusu olmayan bir memleket olsaydık hiç şehit vermezdik de denebilir. Şehit vermenin nedeni olarak PKK terörünü değil PKK'ya karşı meşru savunma için sınır ötesinde bulunmamızı gösteren bir aymazlık içerisinde CHP. Doğrusu HDPDEM yani PKK'nın siyasi kolu, PKK'nın elini bu kadar rahatlatmamıştır.