Peki küçüklere ne olacak

KILIÇDAROĞLU, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda parti içindeki ve masadaki rakiplerine rest üstüne rest çekiyor. Restlerin muhatapları ise karşılık olarak Kılıçdaroğlu'na şimdilik istediğini veriyorlar. Sukut ikrardan gelir ilkesince ses çıkartmıyorlar. Arada Meral Hanım'ın partisinden bazı itirazlar yükseliyor ama onlar da çok kuvvetli değil. Tabloya bakanlar Kılıçdaroğlu'nun adaylığının kesine yakın olduğu görüşünde... Ben ise biraz daha ihtiyatlıyım. Kimsenin adaylığı Kılıçdaroğlu'na öyle kolay kolay altın tepside sunacağını zannetmiyorum. Ancak masayı deviren kişi olmanın da bir bedeli var. Onun için şimdilik sessiz kalıyorlar. Hatta yarın bir gün başka bir bahane ile masa devrildiğinde dönüp seçmene "seçilme ihtimalinin düşük olduğunu bile bile sırf masa devrilmesin diye Kılıçdaroğlu'nun adaylığına bile evet dedik. Ama masayı onlar devirdi" demeye hazırlandıklarını düşünüyorum. Bakalım akıbetleri ne olacak; bekleyelim görelim. Her iki durumda da masanın küçük mensuplarına acıyorum. Küçük ortaklar ayazda dışarıda kalacak. Seçim biter bitmez piyonların akıbeti ile yüzleşecekler. Ellerinde hiçbir şey olmayacak. Sadece CHP'ye payanda olmuş olmanın utancı ile baş başa kalacaklar. Masa dağılmazsa da Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olması için çalışmış olacaklar. Düşünsenize öyle ya da böyle toplum tarafından muhafazakar olarak biliniyorsunuz. Sadece kişisel hırslarınız için bir CHP'linin Türkiye'yi yönetmesi için çabalamışsınız. Belki de miting düzenleyip Kılıçdaroğlu için oy istemişsiniz. Üstelik seçim sonucunda Kılıçdaroğlu kaybetmiş! Aman Allah'ım; Türk siyaset tarihine bakıldığında bununla hatırlanacak olmak ne kötü. Bir CHP'linin Cumhurbaşkanı olması için çalışmak. Hem de başarılı olamamak. Masaya oturmasına belki de AK Parti'den