Ahlaksızlıktan başka sermayesi olan bir şarkıcı var. Sermayesini artırmak için sahnede yapmayacağı şey yok. Her sahneye çıkışında vücudundaki giyinik yerler ile çıplak yerlerin arasındaki fark çıplaklığın lehine biraz daha açılıyor. Aslında bu beni pek ilgilendirmiyor. Çıplaklığı bilet fiyatı karşılığında sattığı şeylerden birisi. O satıyor, müşterileri de alıyor. Fakat sahneden LGBT sapkınlığının propagandasını yapması "alan razı, veren razı" diyeceğimiz bir mesele değil. Çünkü LGBT sapkınlığı bütün toplumu tehdit ediyor. Bu düşkün kişi - ki adını anmak istemiyorum - son konserinde haddini iyiden iyiye aştı ve LGBT propagandası yaparken imam hatip liselerini hedef aldı. Tüm imam hatip mezunlarına hakaret içeren aşağılık ifadeler kullandı. İfadeler beklendiği gibi kamuoyundan yüksek tepki gördü. İmam hatip mezunları bu düşkün kadın hakkında hakaret davası açmaya hazırlanıyor. Savcılık nefret söylemi içeren ifadeleri nedeni ile soruşturma başlattı. Bakalım netice ne olacak... Maalesef bu aşağılık kişi tekil bir örnek değil. Bu toplumda geçmişi tek parti dönemine dayanan bir İslam karşıtlığı var. İslama ve müslümanlara hakaret etmek hele bazı çevrelerde bedel ödemek bir yana prim bile yapıyor. İmamlar da bu hakaretlerin odağında yer alıyor. İmamların yaptığı vazife kendilerini savunmalarına imkan da vermiyor. Öyle garip bir durum ki hayatı İslama, imama, camiye düşmanlıkla geçmiş bir kişi ölünce imamın önüne geliyor. Ölü yıkayıcısı diye dalga geçtikleri imam namazlarını kıldırıyor. Çoğu durumda kendi sosyal çevreleri el bağlayıp Fatiha okumayı bile bilmediği için; takunyalı, taşralı, köylü diye dalga geçtikleri cami cemaati namazlarını kılıyor. Baştan söyleyeyim; bu fantastik bir fikir. Ama bu kadar İslam, cami, imam, cemaat düşmanlığını görünce ister istemez camilerin özerkleşmesi