Öldür, sömür, günah çıkart

BATI medeniyeti - ki Yahudi- Hristiyan (Judeo-Christian) olarak adlandırmakta hiçbir beis yoktursömürgeci ve soykırımcıdır. Bu basitçe batı düşmanı bir yargı değil, hakikatin ta kendisi. Batı medeniyeti bildiğimiz haliyle sömürgecilik ve soykırım ile kurulmuştur. Batının zenginliği dünyanın başka yerlerindeki kaynakları sömürmesine dayanır.
Afrika ve Asya ülkelerini geçmişte fiziken sömürgeleştirmişlerdir.
Geçmişteki fiziki sömürü bugün anlaşmalarla, imtiyazlarla, sözüm ona kurallarla iktisadi, siyasi ve kültürel olarak devam eder.
Sömürü savaş, işgal ve soykırımla başabaş gider. Dünyanın modern zamanlarda gördüğü iki cihan harbi de batı medeniyetinin sömürge, işgal, soykırım döngüsünün ürünüdür.
Üzerine bir de Afrika'da, Asya'da ve diğer coğrafyalarda müstakilen çıkardıkları savaşları, işgalleri ve öldürdükleri insanları eklerseniz tablo daha da netleşir.
Yahudi-Hristiyan geleneği her zaman sömürgecilik ve soykırımcılığını meşrulaştıracak enstrümanları üretmiştir. Her ne kadar kitle iletişimi bugünkü kadar gelişmediyse de iki cihan harbi esnasında da, Asya ve Avrupa sömürgeleştirilirken de dünyada haberleşme imkanları vardı. Yani yaptıkları yazıldı, çizildi, kaydedildi ve kayıt altına alındı. Öldürdükleri insanların dökümü, cinayetlere dair fotoğraflar, videolar bugün herkesin elinde. Yani bütün soykırımlarını herkesin gözü önünde yaptılar.
Ancak meşrulaştırdılar. Afrikalıları öldürürken onların gelişimini tamamlamamış yani insanlaşmamış canlılar olduklarına kendilerini ve toplumlarını inandırdılar. Dolayısı ile işledikleri cinayeti cinayetten saymıyorlardı. Ekinlere zarar veren yaban domuzlarını ya da ambara dadanan sair yırtıcı hayvanları öldürürken hangi duyguyu taşıyorlarsa Afrikalıları öldürürken de aynı duyguyu taşıyorlardı.