MUHALEFETİN "ortak adayı" Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Ortak aday kelimesini tırnak içinde kullandım çünkü şekil olarak her ne kadar ortak aday olsa da hakikatte bu sıfatı karşıladığını söylemek oldukça güç. Yanlış anlaşılmasın kendi beklentimden bahsetmiyorum. Muhaliflerin "ortak aday" başlığı altında saydığı vasıfları taşımıyor Kılıçdaroğlu. Ancak günün sonunda o kendisine oy vermeyi düşünen seçmenin bileceği iş. Benim önüme konulduğu gibi onların da önüne bir sandık konulacak. Herkesin kendine yetecek aklı fikri var. Onlar da düşünüp taşınıp, tartıp biçip bir karara varacaklar. Hangi partiye ve adaya oy verirsek verelim seçmen olarak hepimizin "benim" diyerek ortaya çıkanlardan haklı bir beklentimiz var. O da iddia. Ciddiye alınır bir adayın ortaya bir iddia koyması gerekiyor. Milyonlarca kişi değil de belirli bir kişi Cumhurbaşkanı adayı oluyorsa onun bir iddiası olmalı. Kılıçdaroğlu'na oy vermeyecek olsam da onun iddiasını duymak bir seçmen olarak benim de hakkım. Şöyle düşünüyorum; Kılıçdaroğlu ülkede her şeyin kötü gittiğini söylüyor. Ona göre batmışız, bitmişiz, tükenmişiz. Tablo çok karanlık. Kendisi de kurtarıcı ve umut olduğu iddiasında. Bizi barıştıracakmış, ülkemizi kalkındıracakmış, hayat bayram olacakmış. Tabii bunların hiçbirine katılmıyorum ama meselemiz bu değil. Zaten katılmadığım için kendisini tercih etmeyeceğim. Ama şu soruyu sormak hakkım; peki bu anlattığınız tablo gerçek olmazsa siz ne yapacaksınız Yani seçmen sizi değil de Recep Tayyip Erdoğan'ı seçince sizin iddialarınız boşa düşmüş olacak. Memleketin halinin pek fena olduğu ve sizin de kurtarıcı olduğunuz iddianız seçmen tarafından kabul görmeyecek. O zaman siz ne yapacaksınız Mesela CHP genel başkanlığından