Hoşgeldin ve güle güle

CHP bildiğimiz anlamda normal bir siyasi parti olsaydı Özgür Özel'in genel başkan olmasının çeşitli anlamları olabilirdi.
Öncelikle Özel dönem dönem CHP'ye hakim olan radikal sol, elitist ve siyasal Alevici çizgilerin aksine tipik bir Anadolulu Atatürkçüdür. Bu yönüyle Baykal, İnce çizgisinin devamıdır. Ulus devletin imkanları ile okumuş, Manisalı bir eczacıdır. Babası, dedesi azınlıkların malına konarak zengin olan bir cumhuriyet eliti, diplomatbürokrat çocuğu, militan bir solcu veya mezhepçi değildir. Bu profil diğerlerine nazaran daha popülist bir Atatürkçülüğün takipçisi olur. Bakmayın siz kurultay konuşmasında Kavala'ya, Demirtaş'a selam gönderip, Hamas için teröristtir dediğine. Özel'in ilk mektep Atatürkçülüğünün bu sözlerin ne anlama geldiğine vakıf olacak bir entelektüel birikimi yoktur. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısında konumlanıp, CHP'deki siyasal Alevici delegelere de hoş gözükmek umuduyla söylenmiş sözler olarak değerlendirilebilir.
Diğer taraftan Özel tipi Atatürkçülüğün İYİ Parti ve AK Parti'de barınamamış diğer isimlerin kurduğu partilerle ittifaka yönelmesi de pek mümkün değildir. Çünkü yapay da olsa herhangi bir topluma açılma çabasının ilk mektep tipi Atatürkçülüğün sonu yani CHP'nin kendisini inkar etmesi anlamına geldiğini gayet iyi bilirler. Daha doğrusu entelektüel bir bilişle değil de daha çok içgüdüsel bir karşıtlıkla bunu istemezler.
Kendi küçük dünyalarında Atatürk, laik, çağdaş ezberlerini tekrarlamayı, arada buna ülkeyi sattılar, Büyük Ortadoğu Planı gibi safsataları eklemeyi tercih ederler.
Ancak CHP normal bir siyasi parti değildir. Özgür Özel de hakikatte kongrede kazanmış bir genel başkan değildir. Özel'in seçilmesi aslında en çok Kılıçdaroğlu muhalifleri için sürpriz oldu. Kılıçdaroğlu muhalifi hizipler kongreyi kazanma umutları olmadığı için perde önüne çıkmadılar. Gayet heyecanlı ve çocuk tabiatlı olan Özel'i öne sürdüler.
Bir nevi nasıl olsa kazanamayacağı bir yarışta eğlenmesi işlerine geldi.
Şimdi ise Özel, Kılıçdaroğlu'ndan çok daha kolay mağlup edilebilir bir genel başkan olarak koltuğa oturdu.
Eminim dün gece Özel'in kazandığının kesinleştiği andan itibaren bir sonraki olağanüstü kurultay için zihinlerini işletmeye başlamışlardır. Yerel seçimlerden sonra kuvvetle muhtemel olan İstanbul ve Ankara kayıplarının hemen akabinde düğmeye basacaklar. Özel'in partiyi toparlayamadığını, belediyelerin kaybedildiğini, yenilenmeye ihtiyaç olduğunu hatta Özel'in Erdoğan karşısında yeterli liderlik vasıflarına sahip olmadığını söyleyerek harekete geçecekler.