Epistemoloji ve şeyinin şeyi

TÜRKİYE'NİN sıradışı -ki uzmanlar buna teknik tabirle unortodoks diyorlar- bir ekonomi politikası uygulandığını herkes biliyor. Uygulanan bu ekonomi politikasının geçiş döneminde farklı toplum kesimlerinde sıkıntılara neden olduğu da malum. Bırakın sizin benim bu gerçeği kabul etmemizi, mevcut ekonomi politikasının kurucusu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan durumu ifade ediyor. Öbür tarafta küresel bir krizi yaşıyoruz. Tüm dünya artan emtia ve enerji fiyatları nedeniyle zor günler yaşıyor. Uluslararası ekonomik kuruluşlar peşpeşe ekonomik resesyon uyarısı yapıyorlar. Hatta ülkelerin merkez bankalarını enflasyonu dizginlemek çabası ile faiz arttırma politikası uygulamaktan vazgeçemeye çağırıyorlar. Yani faizi arttırırsanız enflasyon düşmez aksine ekonomik kriz derinleşir diyorlar. Aslında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan da yıllardır aynısını söylüyor. Hani yukarıda "sıradışı" ekonomik politika dedik ya, o "sıradışı" politikanın birinci önceliği faizleri düşürmek. Ülkemizin müzmin muhalifleri Tayyip Erdoğan söyleyince pek bir rahatsız oluyor. Ama rahatsızlıklarını insan gibi ifade etmesini de beceremiyorlar. Bu politikanın burası şöyle yanlış türünden eleştiriler getireceklerine kendilerince itibarsızlaştırmaya ve dalga geçmeye çalışıyorlar. Yıllardır itibarsızlaştırmaya ve dalga geçmeye çalıştıkları o adam muhaliflerini her sahada yenilgiye uğrattı; CHP Erdoğan tarafından yenile yenile başörtüsü karşıtlığından pişman olmak zorunda kaldı; laik cumhuriyet ve Atatürk laflarını ağzına bile alamaz oldu... ama olsun onlar Tayyip Erdoğan ile dalga geçmeye, onu itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Hakikatte ise kimin kime ne yaptığı ortada! Dalga geçme çabalarından Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati de nasibini alıyor. Zaten ondan