Bir Z kuşağı vardı n'oldu ona

FARKINDA mısınız bilmiyorum, Z kuşağı safsatası artık eskisi kadar yaygın değil. Bir ara siyaset konuşmaya başlayanlar, ağzından Z kuşağı lafını düşürmüyordu. "Z kuşağı şöyle, Z kuşağı böyle, şöyle farklılar, böyle uyanıklar..." türü cümleler peş peşe sıralanıyordu. Biz de dilimiz döndüğünce bu işin bir safsata olduğundan bahsettik. İtirazımız Z kuşağının zeki ve çevik olmasına değil. Biz zaten haşa bu gençler geri zekalı demedik. Ama bir önceki kuşak kendinden öncekinden ve kendinden sonrakinden ne kadar farklı ise Z kuşağı da kendinden öncekinden ve sonrakinden o kadar farklıdır, dedik. Bunun da sosyolojinin temel kaidelerinden birsi olduğunu söyledik. Eee madem o safsata artık eskisi kadar popüler değil, şimdi sen niye yazıp da gündem yapıyorsun, diye soranlar olabilir. Z kuşağı safsatasını tekrar gündem yapmak gibi bir çabam yok. Evlerden ırak olsun öyle saçma tartışmalar. Ancak hazır gündemden düşmüşken bir ara nasıl Z kuşağı ile yatıp Z kuşağı ile kalktığımızı, siyaset tartışmalarını sahte bir gündeme sabitlediğimizi, başkalarının maksatlı olarak oluşturduğu bir gündeme teslim olduğumuzu hatırlatmak istedim. Hatırlatma ihtiyacının nedeni ise iki üç gündür sosyal medyayı esir alan Ekrem İmamoğlu gündemine fazla kapıldığımıza dair endişemdir Altı-üstü İmamoğlu'nun aday olmasını istemeyen diğer ekibin çektiği bir operasyon... İmamoğlu'nun kibri ve iş bilmezliği ile birleşince başarılı oldu. İmamoğlu ciddi bir krizle boğuşuyor. Bunların hepsi tamam ama 2023'e giderken tek meselemiz İmamoğlu değil ki! Hatta İmamoğlu 2023'e giderken önemli meselelerimizden birisi de değil. Seçmenin bir kesimi kendi cümleleri ile söylersek "tuvalet terliğine bile" oy vermeye hazır. Erdoğan'ın rakibi kim olursa olsun gidip "tıpış tıpış" oy verecek. Bunların arasında bugün İmamoğlu'na sırt çevirdiğini asla oy vermeyeceğini söyleyenler de var.