Akıllı seçmen kararını verecektir

HANİ derler ya, küpün içinde ne varsa dışına o sızar, diye... Türkiye asrın felaketi olarak adlandırılan, Kahramanmaraş merkezli ikiz depremlerle sarsıldığından beri siyasetçilerin verdikleri tepkiler, olur da seçimi kazanırlarsa ne yapacaklarına dair fikir veriyor. Bir tarafta Cumhurbaşkanı Erdoğan var... İlk günden beri gündeminde sadece deprem felaketinin yaralarını sarmak var. Seçime dair bir açıklama bile yapmadı. Geçen sürede ya deprem bölgesindeydi, ya koordinasyon toplantısında ya da taziye için gelen yabancı liderlerle görüşmede. Afetin büyüklüğünden kaynaklanan bazı aksaklıkların olduğunu zaten kendisi de açık yüreklilikle ifade etti. Bunun yanında enkazın kaldırılması ve bir an önce depremzedelere verilecek kalıcı konutların inşaatına başlanabilmesi için çabalıyor. Çarşamba günü partisinin grup toplantısı var. Orada siyasi mesaj vermesi, seçim tarihi hakkında konuşması, muhalefetin ölçüsüz eleştiri ve iddialarına cevap vermesi bekleniyor. Muhalefet cephesinde ise depremin ilk anından itibaren bir siyasi istismar çabası dikkat çekiyor. Kılıçdaroğlu deprem bölgesine set kurup video çektiğinde, içinde bol bol saray geçen cümleler kurduğunda depremzedelerin yardım çığlıkları devam ediyordu. Depremi ve enkaz altındaki vatandaşlarımızı siyasi bir avantaj olarak gördü. Ekonomik kriz çıksa da Erdoğan seçim kaybetse diyen zihniyet, Erdoğan bu kadar büyük bir yıkımdan sonra seçim kazanamaz diye düşünmeye başladı. Bugün gelinen noktada ise her zamanki gibi yapılanı eleştirmekle ve kısır iç kavgalarla meşguller. Enkazların bu kadar hızlı kaldırılmaması gerekiyormuş. Çünkü çevreye zarar verebilirmiş. İlgili kurumlar enkazın çevreye zarar vermeden nasıl kaldırılacağı ile ilgili teknik açıklamalar yapıyorlar. Ancak muhalefetin ağzından "enkazı kaldırmayalım"dan başka cümle çıkmıyor. Sonra kalıcı konutların temelinin atılmasını eleştiriyorlar. Çok hızlı hareket ediliyor, önce zemin etüdü yapılması gerekiyor, diyorlar. Kalıcı konutları TOKİ yapacak. Şimdiye