Lobiler göz boyuyor: MAYMUNA BAK!

Kuzguna yavrusu anka görünür derler. Her hayvanın doğurduğu kıymetlidir ama orangutan biraz daha düşkündür yavrusuna. Niye Çünkü 8 yılda bir gebe kalır ve sadece bir tane doğurabilir. Hayatı boyunca iki ya da (nadiren) üç çocuğu olur. Bebekler 1,5 -2 kg civarındadır, ilk 6 ay perçin gibi yapışırlar analarına. Acıkınca ağlar, canı yandığında sızlanırlar. Karnı doyduğunda gülümseyen bir edayla uyurlar. Derken ayaklanırlar ama yine analarının dizi dibinden ayrılmazlar. Kovsa da gitmez, 7 yaşına kadar etrafında dolanırlar. Sonra abi ve abla olurlar. Mahcupturlar, utangaçtırlar, diğerleri gibi şebeklik yapmaz, bir kuytu bulur, tek başlarına yaşarlar Yani orangutan dediğin kolay yetişmiyor. Bu hayvancıklar yeryüzünde sadece Borneo ve Sumatra adalarında kalmış. Açın haritayı, Endonezya Malezya ve Brunei sultanlığında Eskiden Hindiçin ve Cava adasında da varmış, şimdi hiç arama. Peki sayıları Onlar gibi ağaçtan ağaca atlayan hayvanları saymak kolay değil ama Borneo'da yaklaşık 45 - 65 bin arasında olduğu sanılıyor. Sumatra'da 7-8 bine düşmüş, nesilleri tehdit altında. Peki kim uğraşıyor onlarla Biiiz. Kim olacak başka TRİNK PARA Bir kere maymun para eden bir hayvan, bilhassa şempanze orangutan ve goriller talep görüyor. 25 dolardan başlıyor, 45 bin dolara gidiyor. Adamların işi bu, getirip teslim ediyorlar kapıda. Ama maymun yakalamak kolay değil, birini ele geçirinceye kadar üçü beşi telef oluyor, ağlar urganlar kaçanları da hırpalıyor. Raporlara bakarsanız 2005 yılından beri yaklaşık 1.800 maymun kaçırılmış. Sınır içi vakalar şüphesiz daha fazla ama kayıtlarda yer almıyor. Hâlbuki buzdağının görünmeyen kısmı orada. Orangutanlar zeki mahluklar. İnsanı taklit ediyor, nehir geçmek için kütük arıyor, bala ulaşmak için sopa kullanıyorlar. Girmeden önce çubuk sokup suyun derinliğini ölçüyor. Yıkanıyor, paklanıyor, dişlerini fırçalıyor, aynaya bakınca kendini tanıyabiliyor. Termit avı için yaprağı kaşık gibi kıvırıp yuvalarına sokuyor. Terbiyesi kolay diye genellikle minikler araklanıyor. Hayvan simsarları acımasız, mani olursa anasını öldürüp atıyorlar kenara. Son yıllarda orangutan hırsızlığı arttı, çünkü yaşadıkları bölgeler palmiye fidanlığına döndü ortada kaldılar, artık daha kolay kafeslenebiliyor. Evet çıkarılan yeni kanunlar hayvanların yanında ama... Umarım muvaffak olurlar. 1970'lerde Borneo'da 200 bini aşkın orangutan varmış, çalına çalına şimdi dörtte bir kalmış... ORMAN YAĞMALANINCA Sayılarındaki hızlı azalmanın sebeplerinden biri de alan daralması. Tomruk tacirleri, madenciler ve kâğıt tesisleri bölgelerine giriyor Son yıllarda yağı para etmeye başlayan palmiye üreticileri de katıldı onlara. 1970'lerde Borneo'da 200 bini aşkın orangutan varmış, şimdi dörtte bir oranında. Borneo ve Sumatra ormanlarında çıkarılan yangınlar hayvancıkları yerinden yurdundan ediyor. Böyle giderse çocuklarımız Orangutanları belgesellerde görecek anca. Orangutanlar büyük maymunlardan sayılsa da bize göre boyları kısa. En irisi 1,5 metre civarında. Lakin kolları uzun ve güçlü, topuklarına değiyor âdeta. En çok sevdikleri şey ağaçta sallanmak, sürekli idman, parmaklar mengene kesiliyor sonunda. Malay dilinde "Orang" adam, "hutan" orman Oranghutan orman adamı gibi bir şey oluyor. Nadiren yere iniyor, yuvalarını ağaçlara kuruyorlar. Tamam ürkektir kaçar, mahzun bakar ama sıkıştırırsan... YUVAYI DİŞİ MAYMUN Yuvaları muvakkattır, üç beş günde bıkar, hatta her gece başka yaparlar. Özene bezene dalları yerleştirir, inceleri örer, yaprak yayarlar tabana. Şemsiye de uydurur gölgede uyurlar. 100 kiloluk hayvanı taşıdığına bakılırsa sağlamdırlar. Zararsızdırlar, umumiyetle yaprak yer, karınca ve yabani incire bayılırlar. Yırtıcı değildirler ama et süt yumurta bulurlarsa hayır demez, atarlar ağızlarına. Etrafta bahçe varsa hırsızlık yapabilir, meyve araklayabilirler. Erkekler dişilerden daha iridir, yanaklarında etler petler olur bu onlara heybet katar. Boyunlarında bir kese vardır, içini