Suç mahalli!

BAZI kadınlar aynalara baktıkları kadar dökülen yapraklara baksaydı. Bazı erkekler kadınların kalçalarına baktıkları kadar önlerine baksaydı. Yollar temiz olurdu. Bazı kadınlar kahve fincanlarının içinde fallarına baktıkları kadar yerküreye baksaydı. Bazı gençler otomobil galerilerine baktıkları kadar kitap vitrinlerine baksaydı. Yürekler aydınlık olurdu. Bazı kadınlar magazindeki nafaka şıllıklarına gözleri gibi bakacaklarına gözlerini açıp kadınlığın tarihine baksaydı. Bazı erkekler ucuz kadınlara dağıttıkları paraların kir oranına baksaydı. Aşkın anlamı olurdu. Bazıları fırsatçı tüccar domuzlardan ilham alacağına karıncalara baksaydı. Bazıları televizyon dizilerindeki üç paralık şöhretlere melül melül bakacaklarına çocuklarının hal ve gidişine baksalardı. Gelenekler ayakta dururdu. Bazıları, kendilerinden olanı korumak için her türlü güç gösterisine soyunacaklarına, vicdanının sesini dinleselerdi. Bazıları namussuzluk sinemasında başrol kapmak için uğraşacaklarına, hayatın namuslu figüranları olarak kalmayı tercih etselerdi. Bir şeylerin anlamı olurdu. Bazıları demokrasiyi "babasının malı" gibi göreceğine, demokrasinin bir gün kendilerine de gerekeceğini anlasalardı. Bazıları kendileri gibi düşünmeyenlere düşman gibi baktıkları kadar ayak bastıkları toprakta öbür ayaklarına da baksalardı. Düşmanlık rahmetlik olurdu. Bazı anneler uyuşturucudan yere yığılan gençlere iğreti gözlerle bakacağına, kendi çocuklarının arkadaşlarına daha dikkatli baksaydı. Bazı babalar şimdiki çocukluğun kendi zamanlarındaki çocukluktan daha tehlikeli olduğunun farkına varsaydı. Uyuşturucu altın devrini yaşamazdı. Bazı insanlar komşunun tavuğuna kaz gibi baktıkça, gerçeklere trene bakar gibi baktıkça bu ülkede hiçbir şey değişmez. Gemisini kurtaran kaptan. Her koyun kendi bacağından asılır. Benden