Mektup çocukları

YASALARLA belirlenmiş kira artışlarına bile karşı durulurken, ev sahiplerinin beşiğinde sallanan kiracılar dünyasındayız. Fiyatlar saat başı artarken emlakçılar boş buldukları meydanlarda at oynatıyor, birçok ev sahibi "sahte satış yapıp" kirayı yükseltmenin başka yollarına sapıyor. Büyük resme iyi bakın! Parayla ve kötülükle dünyaya kazık çakacağını zannedenler, insanlık adına bir çivi bile çakmadıkları için dünya sallanıyor. Dolar eskiden de yükselirdi de insanlar bu kadar alçalmazdı. İyi insanların bol olduğu zaman dilimlerini yaşamış olsam da kötülüğün bu kadar değer bulacağı bir zamanı asla düşünmemiştim. Şimdi kötü zenginliğin elindeki paralar onurlu yoksulları yaralarken herkes filmi seyrediyor. "Bir yalan uydur en doğrusundan!" Bu dünyada hepimiz kiracıyız ama sıradan hayatlara bile büyük bedeller ödüyoruz. Çünkü kiracı olduklarını unutup kendilerini sadece dünyanın değil hayatımızın bile sahibi zannedenler var. Ortadoğu'da çocukların hayatlarını çaldılar, kendi çocuklarının ömürlerine eklediler, özgürlüğümüzü aldılar, yeraltından gökyüzüne kadar her türlü teknolojiyi hayatımızı röntgenlemek için ürettiler. 60'lı 70'li yıllarda dünyayı güzelleştirmek isteyen romantizm sokaklarda da yaşardı ama fanatizm bütün köşeleri ele geçirdi. Ben buna hala "faşizm" diyorum. Çocuklar adına duyduğum endişeler her gün büyürken, bir zamanlar güldüğüm her şey şimdi içimi acıtırken, hayatın dünden kötü olacağını biliyorum. Bizim dünyamızı altüst edenler şimdi yeni bir dünya inşa ettiklerini düşünüyor. Paradan başka bir şeyin konuşulmadığı, insan canının zerre kadar değer bulmadığı dünya. O dünyada virüs var, savaş var. Ama gücü olanın adaletinin cebinde olduğunu belgeleyen duruş var. Karanlığına yenik düştüğümüz bir dünyada aydınlanmak herkesin umurunda değil. Çünkü kötülüğün etki alanına girmek birçokları için cazip. Sanal alemde bile para onların kontrolündeyken, kalın desteler insanların "ince düşünme" yanını köreltiyor. Kötülüğün yaptırım gücüne karşı