Garip bir cisim!

İKİNCİ el kötülük ticaretinde herkes pozisyon alıyor, hiç koymadan bin alıyor. Herkes benzerini üretme çabasında. İnsanların kaderiyle oynamak için vasıfsız elemanlar aranıyor, dolgun maaşla. Bir kadını sokağın ortasında sırtından vuruyor biri, elindeki silahla poz verirken "benim arkam sağlam" diyor "amcalarım var dayılarım!" O sırada garip bir cisim hızla yaklaşıyor dünyamıza, "siz kaçın" diyorum çocuklara, "ben onları oyalarım!" Sokaklara çıkıyorum, insanların yüzünden düşen parçalardan puzzle yapıyor deli denilen bir adam. Akıllı geçinenler yalanların ağzının içine düşüyor. "Ortada kuyu var yandan geç" diyorum, "sana ne ulan!" diye karşılık görüyorum. Sadakat zinciri çoktan kopmuş, ipini koparan İstanbul'a koşuyor. Ortada sadece kuyu değil insanları çürüten bir hava akımı varken duyulmuyor isyanlarım. O sırada garip bir cisim hızla yaklaşıyor dünyamıza, "siz kaçın" diyorum çocuklara, "ben onları oyalarım!" Herkes para diye tutturmuş gidiyor da insanlığı unutturmuş gidiyor. Şerefsizliğe "kur yapanların" hayatları bu yaz da kıyak geçiyor. Tekne satışları iyi gidiyor da garibanlarda yine takla vaziyetleri. Her gün fiyatlarla oynayan "etiket sosyetesinin" çocukları denizde kumda güneşte milyon dolarlarla oynuyor. Yoksullukla kafa buluyorlar üstelik. Bodrum, Çeşme sahillerinde "nazar etme ne olur çalış senin de olur" yazılı milyon dolarlık tekneler var. Rüzgarda uçuşan kağıt parçaları görüyorum, dalgalarla boğuşan klasörler. "Onlar benim günlüklerim" diyorum "onlar benim dosyalarım!" O sırada garip bir cisim hızla yaklaşıyor