Pozitif düşüncenin sağlığa yansımaları -1

İnsan organizmasını yaradılış kanunlarının düşünenleri hayrette bırakan nizam ve intizamıyla yaratan Cenab-ı Hak (cc), hücre ve organların kompleks fizyolojik faaliyetlerini, her an sonsuz ilim ve kudretiyle kontrol ederek, hayat nimetini hediye etmiştir.

Bunun yanında anatomik ve fizyolojik maddi varlığın içinde, psikolojik alem olarak birbirine bağlı uçsuz bucaksız sistemler yerleştirmiştir. Bu sistemlerin geniş faaliyet merkezleri, beyin fonksiyonlarıyla bağlantılıdır. Aynı zamanda düşünce üretim merkezi olan beyine, pozitif düşünce ve fikirlerle organizmaya yardımcı olabilme kabiliyeti, iradeye bağlı olarak verilmiştir. Sağlıklı bir hayat sürdürebilmek, aynı zamanda hastalıkların yorucu hallerinden kurtulabilmek potansiyeliyle de, hediye edilen bazı duyguların harekete geçirilmesi çok önemlidir.

Bir hayat prensibi haline getirilmesi gereken, pozitif düşünce desteğini, Bediüzzaman Hazretleri (ra) Lemaat adlı eserinde: "Güzel gör, hem güzel bak; tâ güzel düşünmeli, güzel bil, hem güzel düşün; tâ leziz hayatı bulmalı. Hayat içinde hayattır hüsnüzanda (pozitif düşünce) emeli. Suizanla (karamsar düşünce) yeistir (ümitsizlik) saadet muharribi (tahrip eden), hem de hayatın katili." (Sözler-1156) buyurarak, fonksiyonel bir cümlede sembolleştirmiş ve "Çirkin ve keder vereni bırak, GÜZEL VE HUZUR VERENE BAK." prensibini de, mutluluğa açılan bir pencere olarak göstermişlerdir. Bu paralelde, Münazarât'ta: "Fena adama, "iyisin, iyisin" denilse iyileşmesi ve iyi adama "fenasın, fenasın" denildikçe fenalaşması çok vuku bulmuştur." rehber cümlesiyle, zihin ve hafızaya yerleşen olumsuz birikimlerin, olumlu ve pozitif yaklaşımlarla yapılan telkinler sayesinde mutlu sonuçlara ulaşılabileceğini hatırlatmaktadır.

Zihinde kurgulanan veya gerçeğe dayalı olumsuz bir imajın, pozitif yöne yapılacak telkinlerle yönetilmesi, yaşanan hastalık durumlarını hafifleştirecektir. Tıp terminolojisinde İMAJİNASYON olarak bilinen bu metodun, hastalıkların seyrini büyük oranda olumlu ve huzurlu bir hale yönlendirebildiği, yapılan deneylerde gösterilmiştir. Zihinde yapılacak detaylı pozitif imajlar, hastayı sakinleştirebileceği gibi, huzura da kavuşturacaktır. Ama bu da bir gerçektir ki; insanlar genellikle negatif senaryolarla hasta hissettirecek imajları geliştirmeye daha fazla yatkındır. Zihinde gerçekleştirilecek imajinasyon metodundan sağlık kaynağı olarak yeterince faydalanılamadığı, hastalarla yapılan sohbetlerden anlaşılmaktadır.

İmajinasyon terapisi hastalık durumlarında olduğu gibi, sağlıklı hallerde de pozitif yönde uygulandığında huzur kaynağı olabilir. "Uygun bir şekilde kullanılan imajinasyon terapisinin STRESİ giderebileceği, kalp atışlarını düşürebileceği, ağrıyı ve acıları kontrol edebileceği, yaklaşan olaylara kendimizi hazır hissetmemize yardımı olabileceği ve belki de, kanserle savaşta etkili olabileceği belirtilmektedir. İmajinasyonun, hastalıkların kontrolünde, tedavisinde ve hazırlık aşamalarında kullanılması, eski çağlara dayanmaktadır. Bundan dört yüzyıl önce tıp teorisyenleri, beyinde yer alan önemli özlerin, gizli kanallar yoluyla kalbe ulaştıklarını belirtmişlerdir. Bu özler, zihin ile beden arasındaki bağlantıyı açıklamaktadırlar.