Hastalar Risalesi'ni Anlamaya Doğru: Yirminci Deva

"Ey derdine derman arayan hasta! Hastalık iki kısımdır. Bir kısmı hakikî, bir kısmı vehmîdir. Hakikî kısmı ise, Şafî-i Hakîm-i Zülcelâl, küre-i arz olan eczahane-i kübrasında, her derde bir deva istif etmiş. O devalar ise dertleri isterler. Her derde bir derman halk etmiştir."Tıb ilminin esas konusu olan hastalıkları, beden-ruh bakış açısıyla sınıflandıran Bediüzzaman Hazretleri, fizyolojik hastalıklar ve psikolojik hastalıklar ana başlığıyla nazara vermektedir. Hakiki olarak nitelendirilen fizyolojik hastalıklar için Şafî-i Hakîm-Zülcelâl, yeryüzünü geniş bir eczahane misali yüz binden fazla bitki ve çeşitli gıda maddeleri ile donatarak, tedavi ve şifa hazinelerini mütekabiliyet sırrıyla, her derde bir devayı, sonsuz ilim, hikmet, kudret ve cömertliğiyle muntazam bir şekilde hazırlayarak, ikram etmiştir. İhtiyarlık ve ölüm dışında, dermansız bir hastalık yaratılmamıştır. Diğer canlılardan farklı olarak, beyin ve zihin fonksiyonlarını geliştirmesi hikmetiyle, tıb ilminin hastalıkları, teşhis ve tedavi etmesini, insanın dikkatli ve sabırlı araştırmalarına bırakılmıştır. Bundan tıb ilmiyle bağlantılı çeşitli sanat dallarının gelişmesine de, kapılar açılmıştır. Tedavi konusunda unutulmaması gereken temel prensip, hastalığın tedavisi için ilaç kullanılması uygun ve şifa için şart olduğu bilinci yanında, hekime ve ilaca etkili gücün verilmesi, perde arkasında Cenab-ı Hakk'a (cc) ait olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Dermanı O verdiği gibi, şifayı da O veriyor. Sağlıklı beslenme ve yaşam kurallarına uyulmaması durumunda, organizmanın fizyolojik fonksiyonları, düzenli işleyen fıtrî programının aksamasına neden olacaktır. Böyle durumlarda, hastalık denilen haller yaşanmaktadır. Sağlığın değeri bilinmeden, organizmanın pozitif enerjilerinin israf edilmesi yaşam kalitesini düşürmektedir. Bu durumlarda, konuya hakim uzman hekimlerin, şefkatli destek ve tavsiyelerine ihtiyaç duyulacaktır. Organizmanın fonksiyonel yetersizlikleri dışında, insanların etkilendiği psikolojik denge bozuklukları, yaşam kalite ve konforunu son derece olumsuz etkilemektedir. Hiçbir temele dayanmayan evham ve vesveseler sonucunda, hayalî hastalıklarla düşünce ve davranışlarını kontrol edemeyen insanlar,