"Ey hasta kardeş! Senin hastalığında maddî elem var. Fakat o maddî elemin tesirini izale edecek ehemmiyetli bir manevî lezzet seni ihata ediyor."İnsan hayatı boyunca yaşadığı olayların en etkililerinden olan hastalık hali, kaliteli yaşam grafiğini olumsuz etkilediği herkesçe bilinmektedir. Özellikle fizyolojik hastalıkların, organizmanın maddî direncini azaltması yanında, insanın psikolojik dünyasında da, duyarlı kırılmalara neden olabilmektedir. Hasta psikolojisinde, hastalık sürecini pozitif yönde etkileyen en önemli desteğin, moral, destek ve sevgi duygusunun hastaya hissettirilerek, aktarılmasıdır. Cenab-ı Hakk'ın (cc), insanın manevî dünyasına yüklediği, iyilik ve güzellik duygularından yükselen enerji, hastaya mutluluk kaynağı olacağından, en değerli hediye yerine geçecektir. Ayrıca hastaya verilecek ümit ve morali kuvvetlendiren duaların, hastanın kalbi ile, bakıcı ve ziyaretçileri arasındaki sevgi bağlarını da güçlendirecektir. Hastalıkların temelinde yatan gerçek neden strestir. "1998'de Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde son derece tanınmış ve saygın hücre biyolojisi uzmanı Dr. Bruce LİPTON başkanlığında yapılan bir araştırmaya göre, hastalık ve rahatsızlıkların 95'inin nedeni strestir. Eğer bir hastalığı kökünden yok etmek istiyorsak, stresi sürekli ve kesin olarak ortadan kaldırmanın bir yolunu bulmamız gerekiyor." (1) Sevgisizlik, ilgisizlik ve kimsesizlik sonucu yaşanan, yoğun psikolojik stresin, organizmanın savunma sistemini çökerttiği bilinmektedir. Sevgi ve şefkatle yaşanabilecek bir ANTİ-STRES yaşam tarzı, fizyolojik dengeye destek olacağı gibi, bağışıklık sistemini güçlendirerek, hastalıkların korunma ve tedavisinde organizmanın direncini arttıracaktır. Zira, Cenab-ı Hak (cc), insan vücudunda kurduğu nizam ve intizamla: "Herkesin bedeninde fiziksel ya da fiziksel olmayan bir durumu iyileştirecek, kesinlikle mucizevî bir iyileşme sistemi bulunur. Bu sizin bağışıklık sisteminizdir. Doğuştan, bu sorunu sorun haline dönüşmeden önce çözümleyebilen, kendi kendini iyileştirme programına sahibiz. Daha sonra bir sorun oluşsa da, onu çözümleyebilir." (2) Bu gerçekler çerçevesinde, STRES-SAVAR bir enerji potansiyeli olan dua-sevgi-şefkat ve merhamet kaynaklarından, hastaya olacağı gibi, kendimize de