Evin İlyasoğlu

Cumhuriyet

Kimi dinletiler hiç unutulmaz

Konser salonundan içeriye adımınızı atınca dışarıdaki her şeyi bir yana bırakırsınız. Ne siyasetteki kavgalar ne dışardaki buz gibi hava ne diz boyu yoksulluk ne sınırımızdaki savaş ne de her an kapımızı çalabilecek deprem korkusu kalır. Hele konser başladığı anda sahnedeki sanatçılar sizi sımsıkı kucaklarsa artık başka bir dünyaya girersiniz. Kons

'Tosca' bize güzel bir armağandı

Komşumuz Bulgaristan'dan harika bir armağan aldık geçen hafta: Atatürk Kültür Merkezi'nde Puccini'nin Tosca Operası'nı izledik. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yılı nedeniyle bu yapıtı Sofya Devlet Opera ve Balesi Ankara'da ve İstanbul'da büyük bir kadro ile sundu. Yalnız Bulgar sanatçılar değil, Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin üyeleri, Anka

Tango: Ciddi bir kültür mirası

"Tango" sözcüğü her zaman hülyalı bir geçmişi çağrıştırır. Doğduğu Arjantin topraklarında bir geleneği, bir yaşam biçimini yansıtır. Tutkuları, kavgaları, aşkları dile getirir. Ve içinden çıktığı düzenin kültür birikimini ortaya koyar. Değişik ülkelerde, değişik zamanlarda yeni kimliklere bürünmüştür. Bizler için ilk Batı'ya açılışın, Türkiye Cumhu

Cumhuriyet coşkusu

Bütün Türkiye ayaktaydı. Cumhuriyetin 100. yılını kutluyorduk. Son yıllarda görülmemiş bir coşku. Her köşeden marşlar yükseliyordu. Neredeyse sabaha kadar bu coşku ile kıvanç duyduk. Denizden, karadan, havadan gösteriler yapıldı. Yalnız Türkiye'de değil, dünyanın dört bir yanında kutlanıyordu. Ertesi sabah sanki bir hafiflemiş, içimizi dökmüş gibi

Leylâ Pamir: Çok değerli bir müzikolog

Geçen hafta yitirdiğimiz Leylâ Pamir, çok değerli bir müzik insanıydı. Yalnız bir müzikolog değil, piyanist, düşünür, yazar ve ayrıcalıkları olan bir öğretmendi. Köklü bir İstanbul ailesinden geliyordu. Üç dört yaşındayken annesi hastalanınca bir Alman dadıyla büyütülür. Böylece Almancayı erken yaşta öğrenir. Ortaöğrenimini Alman Lisesi'nde, liseyi

Müzik dünyamızda tarihi bir hafta

Valery Gergiev'i ilk kez 2002'de Moskova Nehri üstünde ENKA'nın inşa ettiği Moskova Konserevi'nin açılışında tanımıştım. Dışarısı eksi 20 dereceydi. Şarık Tara'nın yakın dostları ve gazetecilerden oluşan bir gruptuk. Konser başlamadan önce binayı gezdik, sonra da salona alındık. KGB ajanı kaynıyordu etraf. Dediler ki Putin geliyor konsere. Ve sahne

Müzik dünyamızdan

İstanbul Uluslararası Opus Amadeus Org Festivali, bu yıl dördüncü kez düzenleniyor. İstanbul'un tarihi ve akustiği birbirinden güzel kiliselerinde gerçekleşecek olan festival, çok renkli ve farklı programıyla Avrupa'nın org virtüözlerini İstanbul'da ağırlıyor. 9 Ekim Pazartesi akşamı başlayan festivalin açılış konserindeki solist Macar org sanatçıs

Yeni konser mevsimi doludizgin

İstanbul'daki konser merkezlerinin yeni mevsim programlarına bakınca son yıllara göre çok daha zengin programlar görüyoruz. İDSO'nun Gürer Aykal yönetiminde ve Cihat Aşkın solistliğinde bir Uzakdoğu turnesine çıkması kıvanç verici. Orkestra döndükten sonraki ilk konseri 20 Ekim'de H. N. Tura yönetiminde, ünlü piyanist E. Berezovsky solistliğinde. E

Satravinski'nin diş ağrısı

Tarih boyu sanat dallarına imza atanların pek çoğu manevi ya da maddi acı çekmiş, çoğu da erken yaşta ölmüş sanatçılardır. Müzik sanatında da bunun örnekleri pek çoktur. Örneğin: J.S. Bach, öldüğünde 56 yaşındaydı. Onun zamanında elektrik olmadığından mum ışığı veya gaz lambası altında çalışmaktan görme duyusunu yitirdiğini yazar tarih. Oysa belki

Stravinsky'nin diş ağrısı

Tarih boyu sanat dallarına imza atanların pek çoğu manevi ya da maddi acı çekmiş, çoğu da erken yaşta ölmüş sanatçılardır. Müzik sanatında da bunun örnekleri pek çoktur. Örneğin: J.S. Bach, öldüğünde 56 yaşındaydı. Onun zamanında elektrik olmadığından mum ışığı veya gaz lambası altında çalışmaktan görme duyusunu yitirdiğini yazar tarih. Oysa belki