Muhittin ve Gülseren Sadak

Geçen hafta Muhittin Sadak üstüne yazdığım yazıya okurlarımdan öyle çok e-posta geldi ki bu hafta da onların işaret ettiği eksiklerimi tamamlamak ve kızı piyanist Gülseren Sadak'tan da söz etmek istedim.

Değerli koro şefimiz Gökçen Koray onun koro şefliğine değinmiş: "Muhittin Bey harika bir koro şefi, olağanüstü bir müzik adamıydı. İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde beraber çalışmıştık. Piyanist Gülseren Sadak'ın babasıydı. Anısı önünde en derin saygı, sevgi ve minnetle eğiliyorum." Besteci ve piyanist Aydın Karlıbel: "Atiye Sokağı'ndaki Filarmoni Derneği'nde Muhittin Sadak ile tanışmış olmaktan hep gurur duydum. Atatürk'ün direktifi ile librettosunu Faruk Nafiz Çamlıbel'in yazdığı, Cemal Reşit Rey Hoca'mızın Özyurt (Polog)unu dünya prömiyerine hazırlayan Muhittin Sadak idi. Nurlar içinde yatsın." Esen Atlı da şöyle değinmiş: "Muhittin Sadak Hoca 1956- 57'de konservatuvar 1. sınıfta benim de solfej hocam olmuştu. Bize hep Leyla Gencer'i örnek gösterirdi. Lisede müzik hocam da Hulusi Öktem idi. Ben müzik kolu başkanı olduğum için Muhittin Bey'i daha yakından tanıma fırsatını buldum. İlk solfej temelini bize çok iyi öğretmişti. Ayrıca derste plak çalar ve müzik cümlelerini yorumlardı. Atatürk'ün Almanya'ya müzik eğitimi için gönderdiği öğrencilerden birisiydi. Sonra bizim koro şefimiz oldu. Onunla birlikte plak satın almaya giderdik. Sanırım en sevdiği besteci Beethoven idi. Çünkü hep onun plaklarını almıştık: Egmont ve Coriolanius uvertürleri, 3.,5.,6., ve 9. senfonileri. Bunları dinlerken yaptığı yorumlar hâlâ hatırımda. Örneğin Corriolanius'un annesinin oğlunu savaştan vazgeçirmek için yalvarışları gibi..."

GÜLSEREN SADAK

Muhittin Sadak'ın eşi Mihri Hanım İstanbul'un ünlü şekercisi Hacı Bekir ailesindendi. Amcası Necmettin Sadak, Galatasaray Lisesi ve Lyon Üniversitesi'nde okumuş, bir dönem dışişleri bakanı olmuş, Akşam gazetesinin kurucularından biri ve başyazarıydı. Muhittin Sadak'ın kızı piyanist Gülseren Sadak ise 2 Nisan 2019'da Girne'de, 88 yaşında vefat etmişti.

Gülseren Hanım'ın öğrencilerinden anılar: "Bazı günler ders yapmaz, ders yerine geçmiş günlerden konuşurduk. Çocukluğunda babasıyla birlikte 8 ve 16 mm filmler çekmişti. Hatta bir defasında Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'ı bile arkaya fon müziği ekleyerek filme çekmişlerdi."