Ersin Çelik

Yeni Şafak

Zafer değilse ne

Hatırlıyor musunuz, 7 Ekim günü "İsrail şimdi Gazze'yi dümdüz edecek. Cehennemi yaşatacak ve yok edecek" diyenleri Oturdukları yerden ahkam kesiyorlardı. Aksa Tufanı en az İsrail kadar onları da şoke etmişti . Dünyanın süper gücü, teknolojinin merkezi, demir kubbesi aşılamaz ve semalarında habersiz kuş uçurmayan İsrail'di mevzu bahis. O planörler s

Bu apaçık Gazze'nin zaferidir!

Bizler 'izleyiciler' olarak "bitsin artık" diyoruz ama Hamas ne diyor, Gazze nasıl yaklaşıyor Canlarını ortaya koyan ve İsrail'e bir karış toprak vermemek için olağanüstü direniş gösteren onlardı. Son olarak Hamas'ın, Filistinli grupların liderleriyle bir dizi görüşme yaptığı ve istişarede bulunduğunu duyurduğu açıklamasında, "Müzakere sürecinin bu

Ve perde aralandı: Bakın orada kimler var

İslami camiada tiyatro yapan benim bildiğim üç grup var. Aslında dört kişiler. Osman Doğan ile eşi Ayşe Şahinboy Doğan, Nurdan Albamya İnce ve Seyfullah Şenel. Bu arkadaşları yıllardan beri takip ediyorum ve gördüğüm şudur; tiyatro yapabilmek için didiniyorlar. Varları da yokları da oyun sergilemek. Hem yazıyor hem oynuyorlar. Bunun yanında provala

Instagram'a göre; ben kefiyeli bir terörist miyim

Sosyal medyada geçirdiğim zamanı bir süredir kontrol altına almaya çalışıyorum. Burada da zaman zaman tecrübelerimi paylaşıyorum. Aktif gazeteci ve üstelik dijital medya yöneticisi olarak ekran süremi hayli azalttım. Zaten X hesabımı 9 ay önce tamamen kapatmıştım. Facebook'u da çok uzun zamandır kullanmıyorum. Elde bir tek Instagram var. Genelde so

Meksika Sınırı'ndan Gassal'a: Bir şeyler mi oluyor

Şimdi hatırladım da AK Parti iktidarına savaş açacak malzeme arayan kartel medyası ve bazı sekülerler bir zamanlar Karacaahmet Mezarlığı girişinde yazan "Her canlı ölümü tadacaktır" (Ankebut57) ayeti kerimesine kafayı takmışlardı. Allah'ın kelamından rahatsız olmuşlar. Bir CHP'li, "Çok sinir bozucu" demiş ve dönemin Başbakanı Erdoğan'ı hedef almışt

İlk gün: Direniş hattında neler oluyor

En başta ifade edeyim; Dünyanın büyük bir kısmının Noel tatilinde olduğu, çılgın yılbaşı eğlencelerinin yorgunu olduğu dakikalarda Gazze için vicdanlarını yollara düşüren insanların arasına karışmak büyük bir onurdu. Duygusu tarif edilemez bir sabahtı yaşadığımız. 1 Ocak sabahı, gün ağarırken, civardaki selatin camilerinde kılınan sabah namazının a

Kötünün de kötüsü, son gün!

Koca bir yıl geride kaldı. Bugün son. Yarın başlangıç. Bir yerlerde okumuştum. Şöyle tevil edeyim; aralık ocak ayına ne kadar yakınsa ocak da aralık ayına o kadar uzakmış. Öyle gerçekten. 'Gassal' dizisini izlerken de bağdaştırdım bu sözü. Ölüm yaşama ne kadar yakınsa, yaşamak da ölüme o kadar uzak. Bu dünya için böyle. Ötesi ise çok yakın. Şuracık

Yalnız, yorgun ve 'beyni çürük' bir arkadaşımız

Aslında bu yazıyı, yani "yılın kelimesi" üzerine gözlemlerimi pazar günü yayımlayacaktım. Lakin çok değer verdiğim bir kardeşim başından geçenleri anlatınca erkene almak zorunda kaldım. İki gündür "Nasıl olur, bir kardeş, ablasına buna nasıl yapar" diye kendi kendime sorup duruyorum. Bırakalım kardeşi, insan arkadaşına yapmaz. Hatta düşmanına da ya

Siz tam olarak busunuz!

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Mısır dönüşü verdiği röportajda, "Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da inşallah oraya gidecek. Yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar" diyerek Türkiye'nin coğrafyanın tam kalbinde olacağına özellikle vurgu yaptı.Biraz dolambaçlı oldu ama şunun altını çizerek ifade edeyim: Yaklaşık 13 yıldır Türkiye'de iç siyasetin gündemini ve

'Sosyal medya şirketleri buna mecburlar'

Gündem çok yoğun. Yanı başımızda bir devrim yaşandı. Coğrafyamızın kaderini tayin edecek sonuçlarının olacağı aşikâr. Suriye'de şimdi devlet yeniden inşa edilecek. Bunları çok konuşacağız. Ancak insanlığın ve özellikle de "yeni neslin inşası" her devletin, her milletin önündeki en büyük problem. Dijital çağın estirdiği rüzgarın yıkıcılığını fark ed