Emin Çölaşan

Sözcü

Diyanetiniz konuşuyor!

Sevgili okurlarım, burada gerektiği zaman Diyanet'in o ipe sapa gelmez hutbelerinden ve özellikle de bu kuruluşun yıllardır başında olan Ali Erbaş isimli şahıstan söz eder ve hep söylerim... "Bu şahıs devlet içinde ayrı bir devlet olmuştur. Ona hiç kimse söz geçiremez." Daha doğrusu Recep Tayyip'in gölgesine sığındığı için kimse dokunamaz. Adamın e

Kanal İstanbul rezaleti

Sevgili okurlarım, hepinizin bildiği gibi Türkiye'nin başında muhteşem bir "Dünya lideri" var! Allah'ın bize bir armağanı olan bu tek adam, memleketin başına uzaydan indirildi! İcraatıyla sadece bizi değil, neredeyse bütün dünyayı yönetiyor! Dünyamızın pek çok ülkesi onun hışmına uğramaktan çekiniyor. Vurduğu yerden ses getiriyor, dosta düşmana kor

Telef olmak üzerine!

Sevgili okurlarım, bizim Türkçemizde sık sık kullanılan bazı sözcükler ve deyimler vardır ki, bazılarının anlamını bilmeden kullanırız. Türkçe ilginç bir dildir! Bazen bir virgül bile çok önemli anlam değişikliğine neden olur. Bu konuda örnek vereyim... "Oku, baban gibi eşek olma!" Virgülü böyle kullanırsanız babayı eşek yerine koymuş, babaya hakar

Apo'ya özgürlük!

Sevgili okurlarım Apo'nun canı İmralı'da artık çok sıkıldı. Kolay değil yani 1999'dan beri orada dört duvar arasında yaşıyor. Gerçi bu arkadaşa elimizden geldiğince iyi bakıyoruz, beslenmesine falan dikkat ediyoruz, emrinde neredeyse tam teşekküllü bir hastane bulunduruyoruz ama yine de onun sabırsızlığına çare bulmak zor! İstiyor ki bir an önce öz

İmamoğlu Silivri'de kalacak mı

Sevgili okurlarım, Türkiye'de olanlar artık akıl ve mantık ölçülerini iyice aşmaya başladı... Olanları hep birlikte izliyoruz, şaşırıyoruz. Şimdi kafalarda hep aynı sorular var. İmamoğlu Silivri cezaevinde yatmayı sürdürecek mi Ya da onu başka bir cezaevine mi gönderecekler İmamoğlu hiç kuşkunuz olmasın şu anda Tayyipgiller iktidarının sinirini bo

İBB'siz deprem toplantısı!

Sevgili okurlarım, memlekette bu iktidar tarafından yaratılan baskı, sindirme ve korkutma ortamına hepimiz şu veya bu vesile ile tanık oluyoruz. Bunu yapmak zorundalar!.. Zira bu iktidarın temel gıdası toplumu önce ayrıştırmak, sonra korkutmak. Oralardan besleniyor. Milleti kendilerinden olanlar ve olmayanlar diye böldüler. Son İstanbul depremi son

Her depremde aynı rezalet

Sevgili okurlarım, önceki gün İstanbul'da yaşanan deprem bize bir şeyi daha öğretmiş oldu: Rezaletin ve sorumsuzluğun aynen devam ettiğini bir kez daha yaşayarak gördük. İkinci öğrendiğimiz daha da önemli! Bakınız Recep Tayyip'in dün İstanbul'da söylediği sözlere... "Marjinallerin ne dediğine bakmadan kentsel dönüşüm projelerini süratle hayata geçi

Depreme cezaevlerinde yakalanmak...

Sevgili okurlarım, doğal afetler deyince ilk akla gelen ve herkesi en çok korkutan gerçek hiç kuşkusuz depremdir. Yangın olur kaçabiliriz. Sel baskını olur yine kaçabiliriz. Ama adına deprem denilen öldürücü felaketten kaçmak biraz zordur. Biz bir deprem ülkesiyiz. Türkiye'de belgeli olarak bildiğimiz en büyük depremi 1939 yılında Erzincan'da yaşad

Atatürk'e 'hayır' diyebilen 'adliye vekili'

Sevgili okurlarım, Atatürk'ün isteğini (ya da emrini) yerine getirmeyen bir kimsenin Adalet Bakanı olabileceği ya da olmuşsa o makamda tutulacağı aklınıza gelir mi Ama geçmişte bu da olabiliyormuş. Dedem (annemin babası) Refik Şevket İnce 1922-1923 yılları arasında ilk Meclis'te Saruhan (bugünkü Manisa) milletvekili. Atatürk'ün Adliye Vekili. Sel

Büyük uyanış Yozgat'tan başlıyor

Sevgili okurlarım, CHP'nin cumartesi günkü Yozgat mitingini izlemediyseniz bir Türkiye gerçeğini kaçırdınız demektir. Hep düşünüyordum, başarılı mitingler birbirini izlerken Yozgat mitinginin bir fiyaskoya dönüşmesinden endişe ediyordum... Çünkü Yozgat Anadolu'nun tam da göbeğinde yer alan tarım ağırlıklı, dışarıya sürekli göç veren tutucu, muhafaz