Sevgili okurlarım, hepimizin bildiği gibi bu iktidar, içinde bulunduğumuz dönemi 'Türkiye yüzyılı' adıyla ve büyük tantanalarla ilan etmişti.
Yani Cumhuriyet'in 100. yılını devirmiştik ve şimdi Türkiye yüzyılı içerisinde bulunmaktayız.
Bu yüzyılda her şey çok iyi gitti.
Kalkındık, insanlarımız refaha kavuştu, hayat pahalılığı yok edildi, uluslararası alanda saygınlığımız korundu ama çok daha önemlisi, vatandaşımızın sinir sistemi birtakım pisliklerle, rezilliklerle yok edilmedi!
Yaaa, öyle vallaha!
Sayın iktidarımız Cumhuriyet'in çıkarlarını ve saygınlığını her zaman korumayı başardı.
Allah'ın izniyle başımızda koskoca bir dünya liderimiz var. Vurdu mu devirir, gerekirse yedi cihana posta koyar, konuştu mu ses getirir.
★★★
Sokaklar savaş alanına dönmüş, herkes silahlanmış, uyuşturucu rezaleti bütün memleketi kaplamış, kadın cinayetleri olanca hızıyla sürüp gidiyormuş, büyük liderimiz için önemli değildir.
Milyonlarca insanımızın sinir sistemi bozulmuş, ahlâk yozlaşmış, ahlaksızlık her yeri ve her sektörü kaplamış, ne yapalım yani!
İktidarda başkaları olsa bu tablo sanki değişecek miydi!
Biz ona ve stepnesi olan küçük destekçisine her gün dualar etmiyor muyuz!
"Allah'ım dünya liderimize sağlık ver, daha nice başarılar ihsan et. Kendisinin her alanda kurtarıcı meleği olan muhterem Türk milliyetçisi Devlet Bey'e de her daim akıl fikir ihsan et, onu doğru yoldan ayırma yarabbim. Amin" diye yakarmıyor muyuz..."
★★★
İçinde bulunduğumuz 'Türkiye yüzyılında' şimdi ortaya yeni bir arkadaş çıktı.
Babasının oğlu Bilal.
Bu genç yetenek şimdi devlet işlerine de el attıkça mutlu oluyor ve onunla gurur duyuyoruz.
Onu uluslararası toplantılarda babasının yanında gördükçe "Helal sana bu yollar Bilal, sen bu kutsal yolda devam et aslanım" demiyor muyuz.
★★★
Türkiye yüzyılı bütün haşmetiyle ilerliyor ve her alanda zirveye oynuyoruz...
Bazıları ise bu büyük başarıları hazmedemiyor. Elbette hazmedemez.
Örneğin şu anda 22 bin lira olan asgari ücreti bazıları yetersiz buluyor. Bana sorarsanız bu ortamda çok bile... ünkü insanlarımız ceplerindeki büyük paralara artık alıştı. Hep daha fazlasını istiyor.
Kaldı ki dünya liderimiz şimdi bu asgari ücreti de artıracak. Belki 33 bin falan yapıp ortalıkta sürünen milyonlarca asgari ücretliyi refaha kavuşturacak. Nitekim birkaç gün önce, zam rakamını mümkün olduğunca düşük tutmaya çalışan özel sektör patronlarına boşuna seslenmedi...
"Kefenin cebi yok beyler!"
Yani bu paraları nereye götüreceklerini sordu falan!..
Doğrudur ve çok haklıdır. Kesinlikle inanıyorum, aynı sözleri birkaç gün içerisinde örneğin devletten en büyük işleri alan ve her alanda bir sürü vurgun vuran beşli çete patronlarıyla birlikte iktidar yandaşı üçkağıtçılara, öteki vurgunculara

8