İrticayı ve Kubilay'ın kesik başını unutmayın

Sevgili okurlarım, bugün yine aynı 'geleneksel'Kubilay yazımla bir kez daha karşınızdayım. Onun feci bir biçimde şehit edilmesini her yıl, olayın yıldönümünde aynı yazımla anmayı bir görev bilirim.

Türkiye Cumhuriyeti bundan tam95 yılönce,23 Aralık 1930günü korkunç birirticaolayı ile sarsılmıştı. O sabah İzmir'in Menemen ilçesinde tuhaf şeyler oluyordu. Sabahın erken saatlerinde silahlı ve çember sakallıyobazlar Menemen belediye meydanında tekbir getirerek dolaşmaya başladı.

Başlarında sarık, sırtlarında cüppe, ellerinde silah vardı.

Atatürk dönemi idi. Birbiri ardına devrimler yapılıyordu.

"Gâvur icadı (!) Şapka Devrimi" bir süre önce yapılmıştı.

★★★

Altı kişi"Biz şeriat ordusuyuz"diyerek meydandaki Müftü Camisi'ne girdiler. Elebaşıları olanDerviş Mehmet camide namaz kılanlara kendini"Mehdi"olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi. Arkalarında 70 bin kişilik birhalife ordusuolduğunu, öğle saatlerine kadarşeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini tebliğ etti.

Derviş Mehmetisimli sapık ve arkasındaki yobazlar camideki yeşil bayrağı alıp uzun bir sopaya taktılar. Yoldan geçen birine meydanda bir çukur kazdırıp bayrağı oraya diktiler. Bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye ve zikir yapmaya başladılar. Bir yandan da bağırıyorlardı:

"Şapka giyen kafirdir. Yakında yine şeriata dönülecektir... Bize kurşun işlemez..."

İşin acı yanı, Menemen ahalisinden bazıları bunlara alkış tutmaya başlamıştı!

★★★

Olaylar ilçedeki askeri birliğe duyuruldu. Alay komutanı, emrindeki yedek subayMustafa Fehmi Kubilay'ı bir manga askerle birlikte oraya gönderdi. Silahlarında mermi yoktu. Süngü takıp olay yerine gittiler. Kubilay askerlerini meydan girişinde bıraktı ve yobazlara"Teslim olun" çağrısı yaptı. İşte o anda yobazlardan biri silahını çekip ateş etti ve asteğmenKubilayyaralanıp yere düştü.

Ayağa kalkıp cami avlusuna doğru kaçmaya çalıştı ama gücü tükenmişti. Orada tekrar yere düştü. Çevredeki kalabalık ise paniğe kapılmış, kaçışıyordu.

★★★

Derviş Mehmet ve yobaz güruhu işte o anda Kubilay'ın başına çöktüler. Mehmet çantasını açıp testereli bağ bıçağını çıkardı...

Ve yaralı yedek subay Kubilay'ın başını oracıkta kıtır kıtır kesip gövdesinden ayırdı.

Saçlarından tuttuğukesikbaş, şimdiDerviş Mehmet'in elindeydi.

Yeşil bayrağın sopasına kesik başı dikmeye çalıştılar ama bir türlü başaramadılar. Bunun üzerine birileri bunlara ip getirdi. Kesik baş yeşil bayrağın takılı olduğu sopaya iple bağlandı.

Bütün bunlar olurken yine tekbirler getiriliyor,"Ey ahali din elden gidiyor, şeriat isterük"sesleri Menemen'de yankılanıyordu.

★★★

Silah seslerini duyan mahalle bekçisiHasanolay yerine yetişti, ateş edip yobazlardan birini yaraladı. Hemen ardından yobazlar ateş etti,Hasanşehit edildi. Arkadaşının yardımına koşan bekçi Şevkide açılan ateşle şehit düştü.

Menemen'de birkaç dakika içerisinde bir baş kesilmiş, üç şehit verilmişti.

★★★

Birsüresonra ilçedeki askeri birlik olay yerine yetişti. Manzara korkunçtu.Kubilay'ın kesik başı yeşil bayrağın sopası üzerinde asılı durmakta, üç şehit yerde yatmaktaydı.

Askeri birlik ateş etti. Yobazlardan bazıları yere serilirken, bazıları kaçtı. Daha sonra hepsi birden yakalandı.

(Mustafa Fehmi Kubilay 1906 doğumlu, Girit'li bir ailenin çocuğu, Cumhuriyet öğretmeni idi. Menemen'de askerlik görevini yedek subay olarak yapıyordu. Olay günü 24 yaşındaydı.)

Devrim şehidi Kubilay

★★★

1930 Menemen irtica olayı,genç Cumhuriyet rejiminin 1925 yılındakiKürtçü-şeriatçı Şeyh Saitisyanından sonra tanık olduğu ikinci önemli irticaolayıdır.

Benzer olaylarıMilli Mücadeledöneminde de yaşamıştık.

Yunan ordusuna karşı savaşan Mehmetçiği arkadan vuran, düşmanla işbirliği yapıp Konya, Yozgat, Düzce, Gerede gibi yerlerde ordumuza karşı isyan eden hep onlardı.

Kubilayolayında Türkiye'de"DEVLET" vardı.İrtica henüz iktidar olmamıştı ve bir gün olacağını da hiç kimse aklına bile getirmezdi!

★★★

Menemen'de derhalsıkıyönetimilan edildi. General Mustafa Muğlalıbaşkanlığında birHarpDivanıkuruldu. Olaya doğrudan ve dolaylı katılanlarla birlikte destek verenler de yargılandı.

18gün süren duruşmalar sonucunda40kişi sorumlu görülmediği için salıverildi,27sanık beraat etti,41sanık çeşitli hapis cezaları aldı.

36 kişiye ise idam cezası verildi. Ancak bazılarının yaşı küçük olduğundan, onların ölüm cezası ağır hapse çevrildi.