Sevgili okurlarım, Ankara'da meydana gelen uçak kazası bütün dünyanın ilgisini çekti ve bir sürü tartışmaya neden oldu.
Öyle de olması gerekirdi çünkü ölenler arasında Libya ordusunun Genelkurmay Başkanı dahil en üst düzey askeri yetkilileri vardı.
Bu sorunu Libya kendi başına çözer ve yerlerine yeniler atanır.
Ancak ilginç bir husus var, uçak kalıntılarının yer aldığı o dar alanda, eldeki son bilgilere göre ölenlerin naaşlarına henüz ulaşılamadı.
Eğer bu doğruysa, cenaze törenlerinde boş tabutlar önünde dualar edilecek demektir.
★★★
Şimdi burada hiç unutmadığım bir acı olaydan söz edeyim. Yedek subaylığımı adı şimdi 11. Üs olarak değiştirilen 12. Hava Üs Komutanlığında, yani şimdiki Etimesgut askeri havaalanında yaparken orada çok yakın bir arkadaşım vardı. 'Skot' adıyla bilinen pilot yüzbaşı Mehmet Büyükdora. Bizim 'Skot' günün birinde geçici görevle Diyarbakır'a atandı.
Soğuk, karlı, felaket bir hava. Orada bir jet uçağımız düşüyor ve Mehmet'e emir veriliyor.
'Helikopteri al, uçağımızın enkazını ara.'
O zorlu hava koşullarında Mehmet Büyükdora'nın helikopteri de düşüyor. Mehmet dahil helikopterdeki herkes şehit oluyor.
Sevgili arkadaşımın cenaze töreni Ankara'da Maltepe Camisinde yapıldı. Orada bir pilot binbaşının bana söylediği şu sözleri hiç unutmadım:
'Şehitlerimizin cenazelerini bin bir güçlükle Diyarbakır'a getirebildik ama hepsi tırnaklarına kadar yanmıştı. Tanımak mümkün değildi. Şimdi cami avlusundaki tabutlar boş.'
Dün biraz geçmişe gidince bu anı aklıma geldi. Acaba düşen uçakta can veren Libyalıların cenazeleri bulunmuş muydu, yoksa onlar da 'tırnaklarına kadar' yanmış mıydı
★★★
Şimdi bu Libya uçağından yola çıkıp İsrail'e dönelim...
Herkesin bildiği gibi İsrail'in inanılmaz bir istihbarat örgütü var. Adı MOSSAD...
Bu örgüt dünyanın bütün ülkelerinde, Afrika'dan Latin Amerika'ya, Avrupa'dan Asya'ya neredeyse bütün dünyada inanılmaz işler yaptı.
Nice bombalar patlattı, nice insanlar öldürdü, Yahudi düşmanlarının bazılarını paketleyip İsrail'e götürdü.
Can düşmanı Suriye'nin eski devlet başkanı Hafız Esad ağır hastaydı ve yakında ölecekti!
Bunu bütün dünyaya İsrail ilan etti.
Peki ama Hafız'ın sır gibi saklanan hastalığını ve yakında öleceğini bilen İsrail bu bilgiyi nereden almıştı
Bunlar Hafız Esad'ın özel tuvaletinin giderlerine şu veya bu biçimde sızmış, onun idrarı ve gayta tahlillerini kuburdan aldığı bilgilerle günü gününe izlemiş. Yapılan incelemelerde Hafız'ın kolon kanseri olduğu ve yakında öleceği ortaya çıkmış...
Ve bu durum ilgili ülkelerin istihbarat birimlerine sızdırılmış.
Bu olay doğru olabilir ya da o yıllarda üretilen bir şehir efsanesi olabilir. Bilmiyoruz.
★★★
Ama bir olay var ki, milyonlarca insan televizyonlardan izledi ve kesinlikle gerçek.
MOSSAD Lübnan'da büyük bir iş bitiriyor.
Eskiden kullandığımız çağrı cihazları vardı. MOSSAD bu çağrı cihazlarını üreten fabrikalara ve dağıtım yapan şirketlerine el atıyor.

6