Cem Sancar

Sabah

Dört ayak üstünde

Bir zamanlar bir büyük bilge, bundan bin yıl evvel, "kıyamet bugündür" demişti. Onun ilhamında kıyamet, beşerin gerçekten iki ayak üstüne kalkması, kıyam etmesi ve hayatın anlamı nedir sorusunun peşine düşerek, tamamlanmış İNSAN vasfına kavuşması demekti... Beşer dokunduğunun, tattığının, gördüğünün, alıp cebine koyduğunun peşindedir. İnsan öyle mi

Yükselen akıl

Akıl bedensel bir fonksiyon değildir. Etrafımıza bakmak yeterlidir. Hiçbir sağlık problemi yaşamayan ama akli fonksiyonlarını yitirenlerle doludur sokaklar. Bu da gösterir ki, aklı insandan çekip aldığımızda geriye bir et yığını kalmaktadır. Düşünce beyin hücrelerinde sıçrayan elektrik kıvılcımlarının sonucudur. İnsan beyni Rahman'ın temsilcisidir.

İlim mi, Kilim mi

Bir dağ başında ulu bir çınara, Hünkâr adıyla maruf bilgeye, Hacı Bektaş Veli'ye rastlamıştı. Hünkâr, "İlim mi istersin, kilim mi istersin evlat" diye sormuş; bizim uyanık, "Ne ilmi ya, kilim tabii!" demiş; bir kamyonet el dokuması kilimi almış, onu satmış, borsaya yatırmış, deli para yapmış, parayı da seksapel influencer'larla âlemlerde yemiş biti

Köpekmanya

Ne eksantrik zamanlardayız. Bazıları gerçekten beynini aldırmış. Bir başıboş köpek sorunu var ama esas olarak bir "Neandertaller" sorunu daha çok var. Bir geri tekâmül, "kuyruksuz primata geri dönme" sendromu... Öyle ki kendine sosyalist diyen (hem de kadın) bir milletvekili, imamı öldürmekten, evin önünde oynayan çocukların üstüne kızgın yağ dökme

Kalbimizde oturan

İnsan aklıyla, bilinciyle tanımlanır. Bilinç, varoluşun karanlığındaki insana yolu aydınlansın diye verilen fenerdir. Ondandır işte; feneri, nuru, ışığı olmayan zifiri karanlıkta alelacayip bir mahlukat kılığında oturur. Ne zaman bir linç duysam, aklıma 6-7 Eylül gelir, sonra Sivas gelir, 12 Eylül öncesi ve sonrası başımıza gelenler gelir... Öyled

Aydın Sadizmi-3 Mâlumatfuruş gevezelikler

Hz. Muhammed'in Mekke dışına çıkmasını fırsat bilen eşlerinden Ümmü Seleme, kendi odasına ilave bir oda yaptırıyor. Bunu gören Resulullah: "Bir müminin servetini yiyip bitiren şey, faydasız inşaattır" diyor... İktisadi ve beşerî öncüllerimiz var. Yeryüzünde ilk "Ticari" sistem İslam coğrafyasında doğmuş, ilk "Temsili Demokrasi" ise yine Peygamberin

Aydın Sadizmi-2 Adsız Hazkolikler

Peki aydınların hâli ne hesaptı Muhteşem Süleyman devrinde muhteşem olmayan şeyler de olmuştu. Ebussuud, müdânâsız ârifleri, has âlimleri sıraya koymuş kesmişti. Sümbül Sinan nasıl olmuşsa canını kurtarmıştı. Kurtarmıştı da Merkez Efendiyi yetiştirmiş, o da mesir macunuyla sultanları iyileştirmişti. Merkez Efendi kimdi O dünya ahvali sorulunca "Her

Aydın sadizmi (1)

Aydın sadizmi deyince aklınıza şu mahalle bu mahalle gelmesin. Toptan bir sosyolojiden bahsediyorum. Kendini aydın ve ayrıcalıklı olarak gören kesimlerden. Kendilerine münevver ya da entelektüel demeleri bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren şey bu seçkin elitin davranış biçimi. Halkı 12 yaşında bir çocuk olarak gören ve bilgiç otoriteler kurarak

Hırtapoz

Hiç buğday tarlasında yattınız mı Öyle başakların arasına. Topraktan korkmadan bir dost gibi. Karıncalar dolaştı mı ellerinizde. Çayırlara uzanıp otların köklerini emdiniz mi Bir deve dikenini soyup özünü yediniz mi hiç Yaz öğle sıcağında tavukları izlediniz mi, öyle düşünceli, gölgelerde. Ferah bir esinti çıksın diye, "Haydar Haydar," bir İslam fe

Artistler Toplumu

Bir zamanlar Beyoğlu'nda "Artistler Kahvesi" vardı bayım. Daha sonra kahvenin sahibi ile Arif Keskiner Sıraselviler'de artistler barını açtılar. Sinema Sevenler Derneği adı altında. Neyse mevzumuz o değil... Biz sinema hastası arka mahalle çocuklarının arasında bir efsane gibi dolaşırdı Artistler Kahvesi. "Abi Tarık Akan bile orada," derlerdi. Biz