Bedri Baykam

Cumhuriyet

Başarı-cehalet-yıldızlar-yobazlık ve Şizofreni

Yalan söylemeyelim, böyle bir şizofrenik ortam zor bulunur! -Dolar ve Euro yıldızlara doğru yükselerek Samanyolu'nu zorlarken, devlet ağır bir tasarruf genelgesi yayınlıyor. İyi de hani "itibardan tasarruf olmaz"dı Yoksa Cumhurbaşkanı da bu konuda tutarlı davranıp elindeki 12 makam uçağının 10'unu satışa mı çıkaracak -Çok değerli dostum Özkan Uğur'

Kılıçdaroğlu'nu "mağdur" olarak görmek mümkün değildir!

Bugünlerde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na çok haksızlık yapıldığı, gereğinden fazla üzerine gidildiği şeklinde bir kanaat ortaya çıkmaya başladı. Açık konuşayım bu düşünceye hiç katılmadığım gibi mantığını da anlayamıyorum. Daha önce de yazdım, öncelikle benim konum Sayın Kılıçdaroğlu'nun seçim mağlubiyeti değil. Partinin hangi "rejimle"

CHP yeni tüzüğünü kimlere kaleme aldıracak

CHP, tüm üyelerine bir mesaj iletti: "Sayın Üyemiz, Merkez Yönetim Kurulumuzun 06.06.2023 tarihli toplantısında parti tüzüğümüzün günümüz şartları ve talepler doğrultusunda, yapılacak kurultayda, güncellenmesine karar verilmiştir. Bu amaçla oluşturan Tüzük Çalışma Grubumuz hazırlıklara başlamıştır. Tüzüğümüz katılımcı bir anlayışla, üyelerimizin gö

FeshaneYanardağ: Gericilik kuru yükseliyor!

Aslında bugün sizlere keyifli, mutlu, sağlıklı ve huzurlu bayramlar diledikten sonra, CHP tüzüğü üzerinden solun geleceği üzerine görüşlerimi aktarmayı planlamıştım. Ama ne gezer Huzur mu dediniz Taze bitti "Ne zaman oldu ki" dediğinizi duyar gibi oluyorum. İşte bazen gericiliğin, tahammülsüzlüğün, faşizmin veya yobazlığın ateşi, doların kuru gibi

CHP kargaşası: Atatürkçülerle helalleşme ne zaman

Gerçekten çok ilginç. Bir yandan, sanki bir genel başkan aday çokluğu konuşuluyor, diğer yandan ismi geçen kişilerin hiçbiri "Ben adayım" demiyor! Kılıçdaroğlu diyor ki, "Ben zaten aday olmam, beni aday gösterirler." Bunun ne Parti'de ne de Türkçede karşılığı yok. Bence aday olmak istemeyen birini salt onun delegeleri kalkıp aday göstermemeli! CHP

Tüzük, Kılıçdaroğlu, Özel ve İmamoğlu

Geçen hafta Türkiye'nin en tanınmış gazetecileri SZC TV'de Kemal Kılıçdaroğlu ile söyleşi yaptılar. Belki izlediniz, belki izlemediniz. O akşam, en değerli duayen gazetecilerimizden Uğur Dündar, Kılıçdaroğlu'na Parti'nin yenilenme açılımı içerisinde, geçen hafta yazdığım makalemdeki noktaları gündeme taşıyarak, iki yıl önce hazırlayıp gündeme getir

Konu istifa değil sayın Kılıçdaroğlu, CHP'nin padişahlığı terk etmesi

Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı kampanyası için çok çalıştınız. Tüm emeğiniz, yapıcılığınız, nezaketiniz ve akıl yoluyla ürettiğiniz projeleriniz için öncelikle size ve ekibinize çok teşekkür ederiz. 2017'deki Adalet Yürüyüşü'nüzde size verdiğimiz koşulsuz desteğin aynısını bu seçim sürecinde de gönülden verdik; emeğinize ve cesaretinize saygı

Seçim sonrası üç ayak üstüne oturan düşünceler

Son yıllarda oluşan gerilimin birikimi, zelzeleden önce artık ağır sinyaller veren bir fay hattına dönüştü. İnsanlar bu seçimi kah umut kah evhamla bekledi "Ya kazanamazsak", "ya kaybedersek" aslında bunların da önüne gelen bir başka kaygı dizisi daha vardı: "Ya savaş çıkarsa", "ya seçime gitmezlerse, süreci iptal ederlerse" (Ben bu paranoyaları ta

Atatürkçüler, gençler, ulusalcılar, demokratlar, solcular: Herkes görev başına!

Değerli okurlarım, hayati seçimden önce gazetemizdeki son buluşmamız. Her birimizin üstünde tonlarca sorumluluk var. Kılıçdaroğlu, son gelişmelerle birlikte yelpazenin farklı noktalarını bir araya getirmeyi başardı! Şimdi her birimize düşen görev, bu Pazar'a kadar "tam saha pres" çalışmak! Ancak bu şekilde saldırganlığını, montajcılığı, demokrasiye

Fırsatları kullanabilirse, Kılıçdaroğlu hâlâ daha şanslı!

Konuşulacak o kadar çok şey var ki, hangisinden başlayacağını şaşırıyor insan! En önemlisinden başlayalım: Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı bu seçimi kaybetmedi! Hem ikinci turda çok büyük bir zafer şansı var hem de zaten seçimin birinci turunda -yine şaşırtıcı (!) şekilde- akıl almaz oy yolsuzlukları yaşanmış. Bakalım itirazlar nerelere tırmanacak